Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5892 E. 2024/4207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, kadın yararına tazminat verilip verilmeyeceği ve miktarının uygunluğu ile ziynet alacağı miktarının temyiz edilebilirlik sınırı altında olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanabilir hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu ve davalı erkek vekilinin temyiz nedenlerinin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/250 E., 2023/506 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/248 E., 2020/319 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre davalı erkek vekilinin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin ne kadar kazandığını kadına söylemediğini, erkekten para isteyince "git kendin çalış" dediğini, bağırıp çağırıp hakaret ettiğini, erkeğin üniversitede okuyan ortak çocuğun eğitim masraflarını karşılamadığını, erkeğin 3 yıldır çalışmadığını, maddî sıkıntı yaşamaya başladıklarını, bu nedenle kadının gündelikçi olarak temizliğe gittiğini, kadının kendi ailesi ile görüşmelerinde sorun çıkardığını,10.06.2018 tarihinde taraflar arasında yaşanan son olayda erkeğin Ramazan ayı boyunca yemeğini kendi ailesinin yanında yemeye başlaması nedeniyle kadının erkek için masaya tabak koymadığını, erkeğin "neden bana tabak koymadın" diyerek bağırdığını, küfür ve hakaretler ettiğini, masadaki tabakları yere fırlattığını, çıkan tartışma nedeniyle polislerin geldiğini ve erkeğin evden ayrılıp bir daha eve dönmediğini, evlilik süresince kadına cinsel şiddet uyguladığını, tarafların ayrı yaşamaya başladığı dönemde tesadüfen sahilde arabanın içinde başka bir kadınla yakalandığını, çocukları ile ilgilenmediğini, duygusal, fiziksel, ekonomik ve cinsel şiddet uyguladığını, uyuşturucu kullandığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkeğin ailesini bayramlarda dahi ziyaret etmediğini, sinkaflı küfür ve hakaretler ettiğini, cinsel ilişkiye girmediğini, spor salonundan bir bayan arkadaşı ile araba içinde sohbet ederken izinsiz fotoğraflar çektiğini, evlilik birliğinin devam edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin düzenli çalışmadığı, evin geçimini temin etmediği, kadının evlere temizliğe giderek evin geçimini sağlamaya çalıştığı, kadına hakaret ve küfür ettiği, son olarak taraflar arasında çıkan tartışma sonucunda erkeğin iftar sofrasındaki tabakları yere atarak kırdığı ve ortak konuttan ayrıldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına hükmedilen aylık 350,00TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 500,00TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarlarının az olduğunu belirterek tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sundukları dilekçelerin dikkate alınmadığını, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının çalışmaya başladığını, en az asgari ücretle çalıştığını, küçük esnaf olan erkeğin hükmedilen nafaka ve tazminatları karşılayamayacağını, ziynet eşyası davasının kabul edilen kısmının haksız olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet eşyası alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlu davranışların yanı sıra erkeğin güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu, erkeğin yine tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu, ortak çocuk ...'in yargılama sırasında reşit olduğu, bu nedenle reşit olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın kusura ilişkin gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 50.000,00TL maddî ve 40.000,00TL manevî tazminata, ortak çocuk ... yararına bağlanan 350,00TL tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibariyle aylık 500,00TL'ye yükseltilmesine ve ortak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar devamına, iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, uyuşturucu kullanma iddiasının haksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini ve tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, ziynet eşyası alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun erkekten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.