"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1692 E., 2023/643 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/394 E., 2020/275 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, bağımsız konut temin etmediğini, taraflar arasında bu sebeple anlaşmazlık olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı kadın vekili 26.03.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, erkeğin ailesi tarafından fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ancak erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, bağımsız konut temin etmediğini, erkeğin ailesi ve erkek tarafından iftira atıldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, ortak konutun manevî olarak bağımsızlığını sağlayamadığı, erkeğin ağabeyinin ve yengesinin, kadın üzerinde baskı uyguladığı, kadının maaşının erkeğin ağabeyi tarafından alındığı ve eltisi tarafından hırsız olduğu yönünde iftira atıldığı, erkeğin ise ortak çocuğun kendisinden olmadığını söyleyerek kadına iftira attığı, kadını sevmediğini söylediği ve psikolojik şiddet uyguladığı, birlik görevini ihmal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin alınan sosyal inceleme raporu içeriği de dikkate alınarak anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak aylık 275,00 TL tedbir nafakası, 275,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 6.000,00 TL maddî tazminat, 6.000,00 TL manevî tazminata, yasal şartları oluşmayan erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin ise hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından ortak çocuğun kendisinden olmadığını söyleyerek kadına iftira attığı vakıası erkeğe kusur olarak yüklenmişse de bu olaydan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, kadın tarafından affedildiği ve bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine her ne kadar kadını sevmediği yönünde vakıa erkeğe kusur olarak yüklenmişse de bu vakıaya kadın tarafından süresinde dayanılmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin ağabeyinin ve yengesinin, kadın üzerinde baskı uyguladığı, kadının maaşının erkeğin ağabeyi tarafından alındığı ve eltisi tarafından hırsız olduğu yönünde iftira atıldığı vakıalarının ise erkeğin eylemi olmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak erkeğin belirtilen bu eylemlere sessiz kaldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen diğer davranışların ise ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğu ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun menfaatine uygun olduğu, kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakası takdirinin ve miktarlarının isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasının yasal şartlarının oluştuğu ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak tazminat miktarlarının az olduğu, erkek tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı ve süresinde sunmadığı cevap dilekçesi ile talep ettiği tazminat talepleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek; tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin tazminat talepleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.