Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5904 E. 2024/5695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının zina yaptığı hususunun ispatlanmış olması ve erkeğin davasını hak düşürücü süre içinde açtığı gözetilerek, erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/246 E., 2023/345 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/510 E., 2020/507 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; eşinin 2011 yılında sebepsiz yere çocukları bırakarak evde bulunan tüm eşyalar, 40.000,00 TL para ve ziynet eşyalarıyla evi terk ettiğini, anlaşmalı boşanma için talep ettiği 4.000 Dolar'ı ödemesine rağmen anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiğini, imam nikahı adı altında yaşadığı iki şahsı dolandırdığını, şahıslardan birinden hamile kalıp kürtaj olduğunu, kadının kardeşinin, davacı-davalının kardeşini öldürmekten hapiste olduğunu, öldürülen kardeşinin çocuklarına ve kendi çocuklarına zor şartlarda bakmak zorunda kaldığını, kadının 6-7 yıllık süreçte arayıp sormadığını, sürekli evi terk ettiğini, maddîyat açısından sürekli problemler çıkarttığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci madde uyarınca zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına velâyetin tarafına verilmesine, yararına 40.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, erkeğin kardeşinin ticari işleriyle ilgili kavga sırasında ölmesi sonrasında erkeğin ailesinin müvekkiline tavır takınıp şiddet uygulayarak evden kovduklarını, verilen paranın aracın devir teslimine ilişkin olduğunu, erkeğin maddî durumunun iyileşmesiyle tutumlarının değiştiğini, eşini yastıkla boğup öldürmeye çalıştığını, her gördüğü yerde müvekkiline saldırdığını, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaretler ettiğini, erkeğin halen birlikte olduğu Sultan isimli kadından 3 çocuğu bulunduğunu, bu kadının da müvekkiline attığı hakaret ve tehdit mesajlarına erkeğin sessiz kaldığını, mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini, anneye karşı doldurdukları çocukları yaşlarına uygun olmayan işlerde çalıştırıldıklarını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile zina, olmadığı takdirde haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 161 inci, 162 nci, 163 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına 500,00'er TL nafakaya, müvekkili lehine 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı -karşı davacının ağabeyi ile davacı karşı davalının kardeşi arasında yaşanan olayda davalı karşı davacının davacı karşı davalının kardeşini öldürdüğü, tarafların arasında bu nedenle anlaşmazlık çıktığı ve bu nedenle 2011 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, erkek tanıklarının beyanlarında davalı -karşı davacının ayrı yaşanılan süreçte iki kişiyle birliktelik yaşadıklarını doğruladıkları, mahkememizce ... Hastanesine müzekkere yazıldığı alınan cevapta davalı -karşı davacının 21.09.2013 tarihinde gebelik tanısı ile hastanede tedavi gördüğünün anlaşıldığı, bu durumda davalı -karşı davacının evli olunan dönemde sadakatsiz davrandığı, dosyaya sunulan fotoğraflar, erkeğin nüfus kaydı, tanık beyanlarından davacı -karşı davalının da Sultan isimli bir kadın ile birliktelik yaşadığı, ortak üç çocuklarının olduğu, halen bu yaşantının devam ettiği, dolayısıyla kadının da erkeğin de sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, erkeğin zina yaptığı, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, erkeğin zina nedenine dayandığı ancak zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasında yasa ile belirlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, erkeğin kadının zinasını öğrenme tarihinin belirli olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle erkeğin zinaya dayalı davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine, kadının ise 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci, 163 üncü ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davalarının ise özel sebebe(zinaya) dayalı davası kabul edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Musa ergin olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin eşit kusurdan reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin 166/1 e dayalı davasının kabulü,kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, reddedilen maddî-manevî tazminat talepleri, nafakaların miktarı, yargılama giderine yönelik hükmün 11 nolu bendinde miktarda maddî hata olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; reddedilen zinaya dayalı boşanma davası, kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi, kadının zinaya dayalı davasının kabulü ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı ile mahkeme kararının dayandığı deliller ve gerekçeye göre, erkeğin 166/1, kadının 161'e dayalı davalarının kabulüne, erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği,ortak çocuk ...'nın yaşı, babayla kalmakta olması, beyanı, uzman raporu, yasal mevzuat, uluslararası sözleşmeler ile çocuğun yüksek yararı ilkesine göre velâyetin babaya verilmesinde usul ve esasa aykırılık görülmediği, kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakasının yerinde olduğu, eşit kusurlu olan tarafların yasal koşulları oluşmayan maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, asıl davada davalı-davacı aleyhine hükmedilen yargılama giderine ilişkin, kararın 11 numaralı hüküm fıkrasındaki toplam miktardaki 1.092,70 yerine 10.902,70 TL yazılmak suretiyle maddî hata yapıldığı sabit olduğundan bu yönden kadının istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili kısmın kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile "10.902,70 TL" şeklinde yazılı olan yargılama giderinin "1.092,70" şeklinde düzeltilmesine, davalı- davacının diğer, davacı-davalının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin davasının kabulü,kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, reddedilen maddî-manevî tazminat talepleri,nafakaların miktarı yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- davalı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen zinaya dayalı davası, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi, kadının zinaya dayalı davasının kabulü ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının kabulü, erkeğin reddedilen zinaya dayalı davası, kadının zinaya dayalı davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi,175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3.Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının dava dışı İbrahim D. isimli erkekle zina eylemini işlediği, ne var ki erkeğin, kadının zinasını öğrenme tarihinin belirli olmadığı, bu nedenle erkeğin zinaya dayalı davası yönünden davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının ve kadının zinaya dayalı karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların kadının davasında 4721 sayılı Kanun'un 161 inci, erkeğin davasında ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun yargılama giderleri yönünden kısmen kabulü ile bu yönden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin diğer istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş hüküm taraf vekilleri tarafından yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince her ne kadar erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının yasada ön görülen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de dosyanın yapılan incelemesinden; kadının zina eylemini gerçekleştirdiği ileri sürülen dava dışı İbrahim D. İsimli şahıs ile uzaktan akrabalığının bulunduğu, İbrahim isimli şahsın da kendi ifadesinde 2017 yılında Facebook aracılığı ile tanıştıklarını, aralarında imam nikahı kıydıklarını, daha sonra Boyabat'ta bir iki ay birlikte yaşadıklarını, resmi nikah kıyacakken kendisinin kadının evli olduğunu ve boşanmadığını öğrendiğini, ailesinin de bu birlikteliğe karşı çıktığını, bu nedenle kadınla ayrıldıklarını beyan ettiği dikkate alındığında kadının dava dışı bu şahıs ile zina eylemini gerçekleştirdiğinin her türlü şüpheden uzak delillerle ispatlandığı, dava tarihi dikkate alındığında erkeğin zinaya dayalı davası yönünden yasada ön görülen hak düşürücü sürenin de geçmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin davasının hem zina hukuksal nedenine dayalı olarak hem de evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde sadece evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Mehmet'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.