"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/490 E., 2023/856 K.
KARAR : Kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1062 E., 2022/14 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun doğumundan sonra kadının hakaret ettiğini, sık sık baba evine gideceğini, mutsuz olduğunu söylediğini, ailesinin bulunduğu İzmir'e taşınma konusunda baskı yaptığını, 2019 yılının Şubat ayının başında kadının annesinin annesine bağırdığını, kardeşinin fiziksel şiddetine maruz kaldığını, annesini başkalarına kötülediğini öğrendiğini, 01.05.2019 tarihinde kadının gezmeye gitmesini istemediği için tartıştıklarını, kadının kendisine bağırdığını, eşyaları kırdığını, kendisinin evden ayrıldığını, eve döndüğünde kadının ortak çocukla birlikte evden ayrıldığını, kendi akrabalarına gittiğini öğrendiğini, 02.05.2019 tarihinde ailesinin gelerek kadını İzmir'e götürdüğünü, sinkaflı küfürler ettiğini, akrabaları ricacı olmasına rağmen ortak konuta dönmediğini, telefonlarına cevap vermediğini, 23.06.2019 tarihinde sorunları görüşmek amacıyla gittiği İzmir'de kendisine soğuk davrandığını, 2019 yılının Eylül ayında bu işin bittiğini söylediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 450,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun doğumundan sonra erkeğin kendisine ve ortak çocuğa ilgisiz olduğunu, evin salonunda ayrı olarak yattığını, evin mutfak ihtiyaçlarında kesinti yaptığını, kayınvalidesinin ortak çocuğun sağlık durumunu olumsuz etkileyecek davranışlar gösterdiğini, evlilik birliğine olumsuz etkilerinin olduğunu, ortak çocuk için düzenlenen mevlit gününde anneler arasında tartışma çıkması üzerine erkeğin sandalye fırlattığını, boğazını sıktığını, sinkaflı sözlerle kendisini ve ailesini kovduğunu, kayınvalidesinin ise kendisine tokat attığını, evin anahtarlarını fırlattığını, ekonomik şiddet içeren davranışlar sergilediğini, ekonomik durumu yeterli olduğu halde ortak çocukla birlikte ailesinin yanına 10 saat yolculuk süren otobüsle gönderdiğini, dönüş için uçak bileti almasını istediğinde kendisine yük olduklarını söylediğini, sonrasında Ankara'ya döndüklerini, kısa bir süre sonra aynı durumların tekrar ettiğini, bir akrabası ile görüşmek istediğini,erkeğin izin vermemesi nedeniyle aralarında tartışma çıktığını, bu sırada orada bulunan meyveleri fırlattığını, hakaret ve sinkaflı sözlerle kendilerini ortak konuttan kovduğunu, bu nedenle ortak konuttan ayrıldığını, sonraki süreçte kendisini ve ortak çocuğu arayıp sormadığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 77.000,00 TL maddî tazminata ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe hakaret ve küfür ettiği, ortak çocuğu alıp giderim diyerek tehdit ettiği, tarafların tekrar bir araya geldikten sonraki döneme dair tanıkların görgülerinin olmadığı, bu durumda kadının önceki kusurlu davranışları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan davranışların boşanma davalarında eşlere kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının kendisi için tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile mahkemece 06.01.2020 tarihinde hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının ortak çocuk için nafaka talebinin kısmen kabulü ile mahkemece 06.01.2021 tarihinde hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 200,00 TL artırılarak aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî ve manevî tazminat miktarları, kişisel ilişki süresi, tedbir nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek her iki boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına sözel, fiziksel ve ekonomik şiddet içeren davranışların birbiri ardına gerçekleştiği ve süreklilik arz ettiği, kadının ise erkeğe hakaret ve küfür ettiği, ortak çocuğu alıp giderim diyerek tehdit ettiği, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmünün tamamen kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak, her iki davanın da kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, çocuk yararına 600,00 TL tedbir ve 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 36.000,00 TL bir defaya mahsus toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.