Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5907 E. 2024/4208 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/428 E., 2023/721 K.

KARAR : Başvurunun kıssmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şabanözü Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/90 E., 2021/239 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin her şeyi bahane ederek sorun çıkardığını, aşırı sinirli olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, kadının annesi ile konuşmasına ve görüşmesine karıştığını, kadını annesinin yanında aşağıladığını, en son fiziksel şiddet uyguladığında jandarmaya haber verildiğini, jandarmaya haber veren ortak çocuğa "seni öldürürüm" diyerek tehdit ettiğini, evlilik süresince ekonomik açıdan iyi durumda olmasına rağmen kadına ve çocuklara sakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kadının ailesinin ve köy halkının yardımları ile geçindiğini, bu nedenle kadını "toplayıcı" diyerek aşağıladığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 300,00 TL, ... ve ... için ayrı ayrı aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının evde yaşanan her şeyi annesine anlatmasıyla kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadının temizlik takıntısının hastalık boyutuna ulaştığını, temizlik konusunda tartışmaların yaşandığını, evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, sabahları kahvaltı hazırlamadığını, erkeğin ailesine karşı sürekli agresif davrandığını, temizlik hastalığını bahane ederek onlarla sofraya oturmadığını, erkeğin ailesine hakaretler ettiğini, ağzının bozuk olması nedeniyle sürekli küfürlü konuştuğunu, misafir sevmediğini, aşırı kindar olduğunu, erkeğe karşı "gerekirse tabanca alırım vururum, bıktım sizden, geberin yeter ki hayvan keser hayrına dağıtırım" dediğini, 2014 yılında çıkan tartışmada erkeği bıçakladığını, öfke kontrolü sorunu olduğunu belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, erkeğe 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ortak konuta kadının ailesinin gelerek kadınla görüşmesini engellediği, kadına ve ortak çocuğuna yönelik olarak "seni öldüreceğim, seni keseceğim, görgüsüzün eniği, sen karı mısın, sana göstereceğim" şeklinde hakaret ve tehdit niteliğinde sözlerde bulunduğu; kadının ise ortak çocuklarını erkeğin ailesinin görmesine engel olduğu, erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ... yönünden aylık 300,00 TL, ortak çocuklar ... ve ... yönünden ayrı ayrı aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir ve 200,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü ve hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, mevcut ya da beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı ile hakkaniyet kuralları dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, 18.500,00 TL maddî ve 18.500,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm; kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, tanık ... ile erkek arasında husumet bulunduğundan beyanının hükme esas alınmaması gerektiğini, ortak çocuk ...'in de annesinin etkisi altında kalması nedeniyle beyanının hükme esas alınmaması gerektiği, tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.