"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/310 E., 2023/1052 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1007 E., 2020/142 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konutu sık sık terk ettiğini, yatağını ayırdığını, hakaret ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, beddua ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, ortak konutu sık sık terk ettiği, erkeğin hastalığı ile ilgilenmediği, erkeğe kanser teşhisi konulduktan sonra ortak konutu terk ettiği, "...emekli aylığı olmasa evlenmezdim..." dediği, yatağını ayırdığı, kadının ablasının erkek için "...can veremesin..." dediği ve bu durumun erkek üzerinde psikolojik ve duygusal şiddet oluşturduğu, erkeğin cenazesine katılmadığı, erkeğin ise sürekli hakaret ettiği, önceki evliliğinden olan çocukları ile kadını ortak konuttan kovdukları ve kötü davrandıkları, psikolojik ve duygusal şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının asıl kusurlu olduğu, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu, davacı erkeğin yargılama sırasında vefat ettiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, davalı kadının ise tam kusurlu olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, her ne kadar davalı kadına eşinin cenazesine katılmama vakıası kusur olarak yüklenmişse de evliliğin ölümle son bulmasından sonra gerçekleşen olayın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine her ne kadar davalı kadına "...emekli aylığı olmasaydı evlenmezdim..." söylemi kusur olarak yüklenmişse de dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında böyle bir vakıaya dayanılmadığı gibi ilgili vakıanın ispat da edilemediği, ancak yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunun tespitine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki boşanma davasının davacı erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kalmış olup kusur belirlemesi yönünden devam eden davada sağ kalan davalı kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 181 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadına İlk Derece Mahkemesince yüklenen "kadının ablasının erkek için 'can veremesin' dediği ve bu durumun erkek üzerinde psikolojik ve duygusal şiddet oluşturduğu" vakıasının, erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, süresinde dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının yine de kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.