"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/399 E., 2023/825 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/335 E., 2022/752 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, müvekkiline karşı ilgisiz olduğunu ve sürekli telefon ile oynadığını, cinsel şiddet uyguladığını, kumar oynadığını, kilolu olduğunu söyleyerek küçük düşürücü sözlerinin olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata, hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının, psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu, müvekkiline karşı gereksiz suçlamalarda bulunduğunu, kıskanç olduğunu, hakaret ettiğini, ortak konuttaki eşyaları müvekkilinin rızası ve haberi olmaksızın boşalttığını ve nereye götürdüğünü bilmediğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2018 tarih ve 2016/2215 Esas, 2018/873 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına hakaret ve küfürler ettiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde, erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle; erkeğin davasının reddine kadının davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.10.2018 tarih ve 2018/205 Esas, 2018/2389 Karar sayılı kararı ile,Davada, davacı kadının ruhsal yönden rahatsız olduğu ileri sürüldüğü ve bu iddianın bir kısım delillerle doğrulandığı, mahkece kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması ve yargılamanın bekletilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yargılamaya devam edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına, istinaf edenin sair istinaf isteklerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kadının dava ve taraf ehliyeti araştırıldıktan sonra gerçekleşecek duruma göre her iki boşanma davası ve boşanmanın fer'îleri bakımından usulü kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gönderme kararı üzerine davacı kadının vesayeti gerektirir durumunun olup olmadığı araştırılmış, Hacettepe Üniversitesi hastanesi raporuna göre kadının vesayet altına alınmasına gerektirecek durumunun bulunmadığı yönünde rapor geldiği anlaşılmıştır. Evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına hakaret ve küfürler ettiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde, erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle; erkeğin davasının reddine kadının davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı anlaşılan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşen kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesinin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen 24.05.2018 tarihli ilk karar yalnızca erkek tarafından istinaf edildiği, kadının yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf eden erkek yararına usulü kazanılmış hak olgusunun gözetilmesi gerektiği, miktarı aşan değere hükmolunması usul kazanılmış hak olgusunun ihlaline yol açağı gerekçesi ile; davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, tarafların yaşları, usulü kazanılmış hak olgusu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur, nafaka ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasını boşanma yönünden kararın onanmasına karar verilmesine talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur, manevî tazminat, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.