Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5926 E. 2024/4115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/470 E., 2023/760 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/580 E., 2021/765 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2017 yılında boşanma davası açtığını ancak davalı erkeğin ölüm ile tehdit etmesi nedeniyle ortak konuta geri döndüğünü, erkeğin; bağımsız konut tahsis etmediğini, alkol kullanarak eve geç geldiğini, müvekkili ile ilgilenmediğini, hakaret içerikli sözler söylediğini, müvekkiline çocuklarının yanında şiddet uyguladığını, davalının başka kadınlarla görüşerek sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, odalarda gizlice telefon görüşmeleri yaptığını, ortak konutun giderlerine destek olmadığı gibi sürekli olarak harcama yaptığındın etrafa borç yaptığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı ve vekili duruşmalardaki beyanlarında; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, eşini ve çocuklarını sevdiğini, ayrılmak istemediğini, çocukların annesi ile birlikte kaldığını, kendisinin inşaat ustası olduğunu, asgari ücret geliri olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediğini, boşanmaları halinde çocukların velâyetinin anneye verilmesinin daha uygun olacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadın eşin daha önce 2017 yılında boşanma davası açtığı, açmış olduğu boşanma davasından feragat ettiği, feragat ile birlikte kadın eşin erkek eşe izafe etmiş olduğu kusurları affettiği, affetmese hoş gördüğünün kabulü gerekmiştir. Ancak her ne kadar davacı kadın eşin 2017 yılında feragattan sonra da erkek eşin affedilen ve hoş gördüğü kabul edilen kusurlu eylemlerine devam edip alkollü bir şekilde eve geldiği, evde kadın eşin kolunu ve boğazını sıktığını, eşine karşı hakaret ve küfürlü konuştuğu, ölümle tehdit ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği kadının hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine çocukların her biri yararına aylık 325,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 475,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 8.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk ve iştirak nafakası ve kabul edilen tazminatlar yönünden eksik inceleme yapıldığını belirterek; dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda tüm talepleri ile birlikte davanın kabulüne karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ailesinin evliliklerine hiçbir müdahalede bulunmadığını, davacının aynı sebeplerle daha önce de dava açıp davasından feragat ettiğini, davacıya şiddet uygulamadığını aksine davacı kadının kıskançlıkları nedeniyle sürekli huzursuzluk çıkardığını, müvekkilinin kardeşini kaybettiği süreçte davacı kadının müvekkiline destek olmadığını, davacı kadının asli kusurlu olduğu belirterek; kabul edilen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocukların her biri yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası, kabul edilen tazminatlar ve nafakanın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti ve tazminatların kabulü, miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, kadın lehine yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci,182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanaklarında erkeğin inşaat ustası olduğu ve asgari ücretle çalıştığı, kadının ise çalışmadığı, ailesinin yardımı ile geçindiği belirtilmiştir. Diğer yandan dinlenen tanıklarca da kadının çalışmadığı, evde lif örüp sattığı paralar ile geçimini sağladığı ifade edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince kadının düzenli ve sürekli geliri olduğundan hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı kanaatiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Kanunun 175 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir. Dosyanın tetkikinden, boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığı anlaşılan kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması karşısında; kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın lehine yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkeğin tüm, davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.