Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5931 E. 2024/4218 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, feragat tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin geçip geçmediği, tarafların ortak hayatı yeniden kurup kurmadıkları, tazminat miktarlarının ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/492 E., 2023/753 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/486 E., 2022/25 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 2014 yılında görülen boşanma davasının feragat nedeniyle reddedildiğini, bu kararın feragat dilekçesinin verildiği 22.06.2016 tarihinde kesinleştiğini, tarafların fiilen bu tarihten sonra bir araya gelmediklerini belirterek davanın kabulü ile fiili ayrılık nedeni ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; ilk açılan boşanma davasında gerekçeli kararın kadına tebliğ edilmeden kesinleştiğini, tarafların fiili ayrılık döneminde bir araya geldiklerini, erkeğin başka bir kadınla yaşadığını belirterek davanın reddine, Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının tanıkları olan tarafların müşterek çocuklarının 2018 yılı Şubat, Mart ayında tarafların bir hafta birlikte kaldıklarını beyan etmişlerse de erkeğin çalıştığı kuruma yazılan müzekkere cevabında erkeğin 1 hafta süre ile herhangi bir izin ve rapor kullanmadığının bildirildiği, ayrıca kadının tanığı olan tarafların damadı ... beyanında erkeğin eve dönmek istediğini ancak dönemeyeceğini söylediğini belirttiği, erkeğin tanıklarının ise tarafların önceki boşanma davasından sonra bir araya gelmediklerini beyan ettikleri, sonuç olarak tarafların filli ayrılık sürecinde bir araya gelmediklerinin anlaşıldığı, ilk açılan davanın reddine karar verildiği ve kesinleşmeden itibaren 3 yıllık sürenin dolduğu, erkeğin ilk davayı açarak fiili ayrılığı başlattığı, fiili ayrılık sürecinde de başka bir kadınla ilişkisi olduğu anlaşıldığından tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle artırılarak 500,00 TL ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakası olarak devamına, 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, kadının maddî durumunun iyi olduğunu belirterek hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; daha önce açılıp da feragat nedeniyle reddedilen dosyada feragata ilişkin kararın kadına tebliğ edilmeden kesinleştiğini, 3 yıllık yasal sürenin dolmadığını, ayrıca tanıklar erkeğin 2018 yılı Şubat-Mart ayları gibi tarafların birlikte kaldıklarını söylediklerini, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarının az olduğunu belirterek davanın kabulü, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düzenli ve sabit geliri bulunan kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiği, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları,hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasına, kadının ise tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 80.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminatın haksız olduğunu belirterek maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak feragat nedeniyle reddedilen dosyada feragata ilişkin kararın kadına tebliğ edilmeden kesinleştiğine yönelik itirazın Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmediğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasının haksız olduğunu belirterek davanın kabulü, hükmedilen tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, feragat tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin geçip geçmediği, tarafların ortak hayatı yeniden kurup kurmadıkları, tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin son fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.