"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/536 E., 2022/584 K.
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasında Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı kadının davalılardan ... ile 10.06.2012 tarihinde evlendiklerini, diğer davalının ...'in babası olduğunu, düğünde kadına altın zinciri olan reşat beşibiryede tanesi 20 gram ağırlığında 7 adet bilezik, 1 çift küpe, 1 adet tam altın, 3 adet sarılira, 3 adet yarım altın, kına gecesinde 9 adet yarım altın takıldığını, ...'in düğün borcunu ödemek için aynen geri yerine koyacağını belirterek kadından altınları istediğini, kadının da altınların tümünü ...'e verdiğini, aynı anda onan da babası olan diğer davalıya verdiğini, 29.07.2012 tarihinde ...'in, kadını babasının evine bir hafta kalsın diye bıraktığını, ancak bir daha aramadığını, o tarihten beri ayrı yaşadıklarını, kadın tarafından açılan nafaka davasının kabul edildiğini, erkek tarafından 2013 yılında açılan boşanma davasının da kabul edilerek kesinleştiğini belirterek 1 adet reşat beşibiryerde (altın zinciriyle birlikte), 7 adet 20 şer gram ağırlığında 24 ayar bilezik, 3 adet sarılira, 1 adet tam altın, 1 çift küpe, 12 adet yarım altının davalılardan aynen alınarak davacıya aynen teslimine, herhangi bir sebeple aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde teslim tarihindeki piyasa değerleri ile davalılardan tahsiline, aynen teslim ve mümkün olmazsa tahsile ilişkin kararda davalılardan ortaken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı kadının babasının evinden dönmek istemediğini, gidrken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, kadına ait bir ziynet eşyasının davalılarda bulunmadığını belirterek davanın öncelikle görev nedeniyle reddine, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2015 tarihli ve 2014/167 Esas, 2015/564 Karar sayılı kararıyla; taraf ve tanık beyanlarından; ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alındığı ancak yemiş(incir) zamanı yeniden yaptırılarak davacıya verileceğinin taahhüt edildiği kanaatine varıldığı, ancak ziynetlerin sayısı ve niteliği hususunda tanık beyanlarının net olmadığı bu bağlamda dosya kapsamındaki fotoğraflarda tespiti yapılan ziynetlerin belirlendiği ancak fotoğrafta bir sarılira görülmüşsede davalı vekilinin cevap dilekçesinde iki sarılira olduğu yönünde kabulü olduğundan ziynetler arasında iki sarılira olduğunun anlaşıldığı, davacı taraf ziynet eşyaları arasında bir çift küpe olduğunu iddia etmiş ise de dosyadaki fotoğraflarda bu ziynedin görülmediği, ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinde on iki adet yarım altın ifadesinin maddî hatayla yazıldığı, bu altınlardan altısının yarım altısının çeyrek altın olduğunun belirtildiği, davalı ...'in ziynetleri almadığının anlaşıldığı, davalı ...'e yönelik davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6 adet her biri 20 gr 22 ayar bilezik,1 adet 22 ayar beşibirlik, bir adet 14 ayar 10 gram beşibirlik zinciri, 1 adet yarım Atatürk altını, 2 adet reşat Sarılira, 2 adet yarım Atatürk Altını ve 4 adet çeyrek Atatürk Altınının davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davalı ...'e yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından davanın ... yönünden reddi, aynen kabul kararı verilmemesi, tam kabul kararı verilmemesi yönünden; davalılar vekili tarafından davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20.03.2018 tarihli ve 2016/11560 Esas, 2018/2727 Karar sayılı ilâmıyla; davalı ...'in davacıya ziynet eşyalarını bizzat kendisinin getirip teslim edeceği yönünde güvence verdiğini, bu nedenle davalı ...'ın davalı ... ile birlikte ortaken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekiği yönünden kararın bozulmasına, davalıların tüm, davacı kadının ise sair temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.
3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.06.2019 tarih, 2018/7210 Esas, 2019/5843 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 03.12.2019 tarihli ve 2019/256 Esas, 2019/417 Karar sayılı kararıyla; davalıların müteselsilen sorulumlu oldukları gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine, 6 adet her biri 20 gr 22 ayar bilezik,1 adet 22 ayar beşibirlik, bir adet 14 ayar 10 gram beşibirlik zinciri, 1 adet yarım Atatürk altını, 2 adet reşat Sarılira, 2 adet yarım Atatürk Altını ve 4 adet çeyrek Atatürk Altınının davalılar ... ve ...'den ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekili tarafından davanın kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dairemizin 20.10.2020 tarihli ve 2020/4533 Esas, 2020/485 Karar sayılı ilâmıyla; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının ayrı ayrı değerlerinin gösterilmediği, kadının aynen iade talebinin kabulüne rağmen bedel iadesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 19.03.2021 tarihli ve 2021/42 Esas, 2021/201 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabul kısmen reddine, 6 adet her biri 20 gr 22 ayar bilezik 10.800,00 TL, bir adet 22 ayar beşibirlik 3.300,00 TL, bir adet 14 ayar 10 gram beşibirlik zinciri 700,00 TL, bir adet yarım Atatürk altını 310,00 TL, 2 adet reşat Sarılira 1.260,00 TL, 2 adet yarım Atatürk Altını 620,00 TL ve 4 adet çeyrek Atatürk Altını 620,00 TL'nin davalılar ... ve ...'den ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 17.610,00 TL bedelinin davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ziynet eşyalarının teslim tarihindeki piyasa değerlerine göre kabul kararı verilmemesi yönünden; davalılar vekili, davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dairemizin 10.02.2022 tarihli ve 2021/9917 Esas, 2022/1176 Karar sayılı ilâmıyla; kadının ziynet eşyalarının dava tarihindeki bedeline ilişkin talebi bulunmadığı, fiilen ödeme günündeki bedelin tahsiline şeklinde infazda tereddüt oluşturacak bir hüküm kurulamayacağına göre Mahkemece bu talebin reddine, kabul edilen ziynetlerin aynen iadesine karar verilmesi ve aynen iadesine karar verilen ziynetlerin açıklanan değerlerinin harca esas değer olduğu ve infaz aşamasında dikkate alınamayacağı da gözetilerek aynen iade kararı ile yetinilmesi gerekirken talep dışına çıkılarak dava tarihindeki bedelin tahsiline şeklinde karar verilmesi ve davalılar yararına reddedilen bölüm üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına, bozma dışında kalan diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
3.Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş ve Dairemizin 13.06.2022 tarih, 2022/4809 Esas, 2022/5631 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 6 adet her biri 20 gr 22 ayar bilezik 10.800,00 TL, bir adet 22 ayar beşibirlik 3.300,00 TL, bir adet 14 ayar 10 gram beşibirlik zinciri 700,00 TL, bir adet yarım Atatürk altını 310,00 TL, 2 adet reşat Sarılira 1.260,00 TL, 2 adet yarım Atatürk Altını 620,00 TL ve 4 adet çeyrek Atatürk Altını 620,00 TL'nin davalılar ... ve ...'den ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya aynen iadesine, davacının diğer taleplerinin reddine, davacının fiili ödeme günündeki bedelin ödenmesine yönelik talebinin reddine, davacı ve davalılar lehine kabul ve ret oranında vekalet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, tanık beyanları ile ispatlanan altının daha fazla olduğunu, bir çift küpe ve üç adet sarı liranı da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini, aynen teslimin mümkün olmaması halinde haczin yapıldığı tarihteki rayiç değere göre belirlenecek miktarın bedelen tahsiline ibaresinin hükme eklenmesi gerektiğini, davalılar yararına vekâlet ücretine takdir edilmemesi gerektiğini belirterek reddedilen ziynet alacağı, ödeme tarihindeki bedele hükmedilmemesi ve aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ziynet eşyalarının davacı tarafta kaldığının tanık beyanları ile ispatlandığını, altınların miktarının, cins ve tutarının ispatlanamadığı, alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına yeterli nitelikte olmadığını, talep aşılarak karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamına uygun hüküm kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci ve 439 uncu madeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.