"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/637 E., 2023/492 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/228 E., 2021/491 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verildiğini, mevcut kişisel ilişkinin muğlak ve infazı mümkün olmadığını, çocukla kişisel ilişki sürelerinin yeniden düzenlenerek sınırlandırılmasını talep ve dava etmiştir.
2.... vekilinin birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle: davalı babanın iddialarının doğru olmadığını belirterek, karşı davanın reddine, açık ve sarih olarak muğlaklığa yer vermeyecek şekilde talepleri doğrultusunda kişisel ilişkinin tesisi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davacı- davalı vekilinin cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl davanın açılma sebebinin çocuğun üstün yararı ile ilgili olmadığını, davacı annenin bebeği istemediğini beyan ederek tarafların boşandıklarını, kişisel ilişki kurması için anneye bırakılan çocuğu babası teslim aldığında, çocuğun bazen kendini ifade etmekte güçlük çektiği ve konuşurken kekelemeye başladığının görüldüğünü, anne yanındayken korkuyor veya korkutuluyor olma ihtimali olabileceğini, ortak çocuk Hümeyra'nın üstün yararına dair olmayan haksız, dayanaksız davanın reddini, çocuk ile anne arasında kurulan çocukla kişisel ilişki sürelerinin yeniden düzenlenerek sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava bakımından: taraflar arasında anlaşmalı boşanma kararı ile çocuğun velâyetinin babaya bırakıldığı ve anne ile kişisel ilişki tesis edildiği, kişisel ilişki kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kişisel ilişkiye ilişkin kararın muğlak ifadeler barındırdığı, haftalık, yıllık, dini bayram ve tatil günlerindeki kişisel ilişki günlerinin net olarak belirlenmediği, bu nedenle icrasının imkansız olduğu, hafta içi dört günlük oldukça geniş saat aralıklarında davacı anne ile kişisel ilişkinin tesis edilmiş olduğu, dosyaya ibraz olunan sosyal inceleme raporlarına göre davacı anne ile yatılı şekilde ve raporda belirlenen şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olacağı, hükme esas alınan rapora göre kişisel ilişki tesisine ilişkin ilk kararda belirlenen kişisel ilişki günleri sınırlandırıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerektiği, birleşen dava bakımından ise birleşen dava davacısı babanın ilk mahkeme kararı ile belirlenen kişisel ilişki günlerinin yeniden düzenlenerek sınırlandırılmasını talep ettiği, dosyaya ibraz olunan bilgi, belge, mahkeme kararları, tanık beyanları ile hükme esas alınan sosyal inceleme raporuna göre ilk mahkeme kararı ile belirlenen kişisel ilişki günlerinin infaz kabiliyetinin bulunmadığı, icrasının mümkün olmadığı gibi ortak çocuğun menfaatine de uygun olmadığı ilk mahkeme kararına göre verilen kişisel ilişki günlerinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesine, ortak çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki günlerinin sınırlandırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, ortak çocuk ile anne arasında her ayın ilk ve üçüncü cumartesi günü sabah saat 10.00'dan ertesi gün pazar günü saat 17.00'e kadar bir gece yatılı, okul dönemlerinde yarı yıl tatilinin ikinci haftası cumartesi günü saat 10:00 ile ertesi hafta cumartesi günü saat 17:00'e kadar, bir hafta boyunca yatılı, dini bayramların 2. Günü saat 10:00 ile üçüncü günü saat 17:00'e kadar bir gece yatılı, anneler gününde saat 10:00 ile ertesi gün saat 17:00'e kadar bir gece yatılı, yaz tatillerinde her yılın 1 Temmuz-30 temmuz tarihleri arasında olmak üzere bir ay boyunca yatılı olmak üzere kişisel ilişki tesisine, velâyeti babaya verilen çocuğun eğitim ve sağlık konusunda bulunduğu okul ya da sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında anneye bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine karar verildi.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepler:
1.Davacı- davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddinin ve birleşen davanın kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin daraltılarak Mazıdağı’nda kişisel ilişki tesisine karar verilmesi ve alışma evresi tanınması gerektiği gerekçeleri ile kişisel ilişkinin süresi, kişisel ilişkinin yeri ve çocuğa alışma evresi tanınmaması yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanma ilamında yer alan kişisel ilişki infazı kabil olmayan, muğlak ifadeler içeren, babanın velâyet görevinin yerine getirilmesini engelleyici, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine ve öğrenimine engel olacak nitelikte olduğu bu sebeple Mahkemenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiğine ilişkin gerekçesi isabetli olduğu gibi anne ile tesis edilen kişisel ilişki süreleri de yeterli uzunlukta olduğu, ne var ki annenin de dava açmaktaki amacı kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin olduğundan asıl davanın kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile reddinin doğru olmadığı, kişisel ilişki hakkı tanınan anne olup teslim alma ve etme görevi anneye ait olduğu ancak bu hususun kararda belirtilmemiş olması bu yükümlülüğün babaya yüklendiği anlamına gelmeyeceği gibi kişisel ilişki herhangi bir mekan ve yerle sınırlandırılmayacağı, bu sebeple babanın kişisel ilişkinin Mazıdağı ilçesi sınırlarında gerçekleştirilmesi talebinin yerinde olmadığı, Mahkemece velâyeti babaya verilen ortak çocuk ile anne arasında her yıl 1-30 Temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin karar yerinde gösterilmemesi duraksama yaratacak nitelikte olduğu, diğer yandan, kişisel ilişki tesis edilirken dava dışı üçüncü kişileri sorumluluk altına sokan ek yükümlülükler getirilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu, bu sebeple, gerekçeli kararın ikinci bendinde "okul ya da sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında annesine bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine" şeklinde düzenlemenin yerinde olmadığı gerekçeleri ile tarafların istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine her iki davanın kabulüne tarafların ortak çocukları ile anne arasında her ayın ilk ve üçüncü Cumartesi günü sabah saat 10:00'dan ertesi gün Pazar günü saat 17:00'e kadar, okul dönemlerinde yarı yıl tatilinin ikinci haftası Cumartesi günü saat 10:00 ile takip eden Cumartesi günü saat 17:00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile üçüncü günü saat 17:00, anneler gününde saat 10:00 ile ertesi gün 17:00, yaz tatillerinde her yılın 1 Temmuz sabah 10:00, 30 Temmuz akşam 17:00 saatleri arası yatılı şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili; davalı- davacı babanın davasının kabulü ve müvekkil aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, babanın talebinin anne ile kurulan kişisel ilişkinin azaltılması olduğu ancak babanın talebini içerecek şekilde "sınırlama" sayılabilecek hiçbir karar verilmemesine rağmen hüküm bölümünde davalı- davacı babanın davası kabul edilmesi ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleşen davanın kabulü ve yargılama giderleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili katılma yoluyla; davacı annenin dava açmasında hukuki yararının olmadığı boşanma protokolünü davacı bizzat kendisinin hazırladığı mahkeme ise bu protokolü değiştirmeksizin onayladığı, bilirkişi raporlarının göz önüne alınmadan anneye yabancı olan müşterek çocuğa alışma evresi süresi tanınmadan karar kurulmasının, çocuğun davacı anne tarafından bizzat teslim alınıp bizzat teslim edilmesi hususunda karar kurulmamış olmasının ve kişisel ilişki süresinin, çocuğun teslim alma ve süre sonunda teslim etme yükümlüsü olarak bizzat davacı annenin sorumlu tutulması hususunda karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kişisel ilişkinin süresi, çocuğu teslim alma ve verme yükümlülüğünün anneye yüklenmemesi, çocukla anne arasında kişisel ilişkinin çocuğun yaşadığı yerde gerçekleştirilmesine karar verilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuğu ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.