Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5950 E. 2023/6340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması talebine yönelik davada, davalının yetki itirazı ve kararın tanınma koşullarını taşıyıp taşımadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkemenin yetkili olduğu, kararın usulüne uygun tebliğ edildiği, tanıma koşullarının gerçekleştiği ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gözetilerek yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/486 E., 2023/562 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/392 E., 2022/517 K.

Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunu kabulü ile hükmün kaldırılarak Kırşehir Aile Mahkemesinin iş bu davaya bakmakta yetkili olduğu belitilerek işin esasının incelenerek karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Södertörn İlk Derece Mahkemesi'nin kararı ile 18.06.2018 tarihinde yurtdışında boşandıklarını, bu kararın 11.07.2018 tarihinde kesinleştiğini belirterek yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kırşehir Aile Mahkemelerinin bu davaya bakmakta yetkili olmadığını, davalının sakin olduğu yerin Antalya ili olduğunu, müvekkilinin İsveç'e gitmeden önce de sürekli yaşadığı şehrin Antalya olduğunu, tarafların evlendikten sonra İsveç'te yaşadıklarını, Antalya mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin İsveç'te boşanmaya ilişkin herhangi bir talebi olmadığı gibi kabulü de olmadığını, davacının bahsettiği boşanmadan müvekkilinin haberinin olmadığını, eve gelen yazı üzerine boşandıklarını öğrendiğini, müvekkilinin İsveç dilini bilmediğini, boşanmak istediğine dair bilerek ve isteyerek herhangi bir yere imza atmadığını, İsveç'te mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmadığını, mahkemede temsil edilmediğini, yokluğunda karar verildiğini bu kararın Türkiye'de tanınması ve tenfizinin usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2019 tarih ve 2019/84 Esas ve 2019/701 Karar sayılı kararı ile tarafların mernis adreslerinin İsveç ülkesi olduğu, Türkiye'de mernis adreslerinin ve yerleşim yeri adreslerinin olmadığı, davalının Türkiye'de en son ikamet ettiği adresin Antalya olduğu, dava tarihi itibarı ile de Antalya'da oturduğunun belirlendiği, Nüfus Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında davalının Türkiye'deki en son ikametgah adresinin Muratpaşa/Antalya olduğunun belirtildiği gerekçesi ile Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.1021 tarih ve 2019/2241 Esas ve 2021/1381 Karar sayılı kararı ile yetki itirazının ön sorun olarak incelenmesi gerektiği gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2022 tarih ve 2021/408 Esas ve 2022/249 Karar sayılı kararı ile;tarafların mernis adreslerinin İsveç ülkesi olduğu, Türkiye'de mernis adreslerinin ve yerleşim yeri adreslerinin olmadığı, davalının Türkiye'de en son ikamet ettiği adresin Antalya olduğu, dava tarihi itibarı ile de Antalya'da oturduğunun belirlendiği, Nüfus Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında davalının Türkiye'deki en son ikametgah adresinin Muratpaşa/Antalya olduğunun belirtildiği gerekçesi ile Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2022 tarih, 2022/1181 Esas ve 2022/1249 Karar sayılı kararı ile; davalının Türk vatandaşı olduğu, dava tarihi itibariyle yerleşim yerinin İsveç ülkesi olduğu, davacı tanık beyanları ve dosya içerisine sunulan vekâletnameden de davalının yerleşim yerinin İsveç ülkesi olduğunun anlaşıldığı, evlenmeden önce 2012-2013 yılları arasında ikametgah adresinin Altındağ/ Ankara, 2007- 2012 yılları arası ikametgah adresinin ise Antalya olduğu, davalının dava tarihi itibariyle yerleşim yerinin veya sakin olduğu yerin Antalya olmadığı, bu durumda Kırşehir Aile Mahkemesinin iş bu davaya bakmakta yetkili olduğu anlaşılmakla, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak davanın esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanınması istenen yabancı ilamın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması, kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, savunma haklarına uyulmuş ve davalı tarafın itiraz etmemiş olması, dolayısıyla 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un(5718 sayılı Kanun) 58 inci maddesinde belirtilen koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulü ile İsveç Devleti Södertörn İlk Mahkemesi'nin 18.06.2018 tarih T 7606-18 dava dosyasında kayıtlı 11.07.2018 tarihinde kesinleşen boşanma kararının 5718 sayılı Kanun'un 52 nci ve 54 üncü maddesi gereğince boşanma yönünden tanınmasına karar verilmiştir.

2.Mahkeme 13.02.2023 tarihli tavzih kararı ile gerekçeli kararda, hüküm kısmının 1 nolu bendinin; "davacının davasının kabulü ile İsveç Devleti Södertörn İlk Mahkemesi'nin 18.06.2018 Tarih T 7606-18 Dava dosyasında kayıtlı 11.07.2018 tarihinde kesinleşen boşanma kararının, ... ' da nüfusa kayıtlı ... ve ...'den olma ... Stokholm- İsveç D.lu ... T.C. Kimlik numaralı davacı ... ile aynı yer aynı hanede nüfusa kayıtlı ... ve ...'dan olma ... Ankara doğumlu ... T.C kimlik numaralı davalı ...'a ait yabancı mahkeme kararının 5718 sayılı Kanun'un 52 nci ve 54 üncü maddesi gereğince boşanma yönünden tanınmasına" şeklinde tavzihen düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tanınması istenilen İsveç Devleti Södertörn İlk Mahkemesi'nin 18.06.2018 tarih T 7606-18 sayılı ve 11.07.2018 kesinleşme tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, kararın aslının, onaylı tercümesinin, kesinleştiğini gösteren belgenin ve apostil şerhinin bulunduğu, uygulanan hükümlerin Türk Hukukuna ve kamu düzenine aykırı olmadığı, yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında ve tebligat usulünde, o yer kanunlarının geçerli olduğu, diğer bir ifade ile yargılamanın usulü ve tebligatın, hâkimin hukukuna (Lex fori) tabi olduğu, tarafların boşanma istemiyle yabancı mahkemeye başvurdukları ve boşanma ve boşanmayla ilgili tüm konularda anlaşmaları sonucunda Södertörn İlk Mahkemesi tarafından tarafların boşanmalarına karar verildiği, dolayısıyla davalının yabancı mahkemedeki boşanmadan haberinin olmadığı, savunma hakkını kullanamadığına ilişkin itirazına itibar edilemeyeceği, 5718 sayılı Kanunda ''tanıma'' için aranan şartların gerçekleştiği anlaşılmakla yabancı mahkeme ilamının tanınmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu gerekçesi ile başvurnun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kırşehir Aile Mahkemesi'nin bu davaya bakmaya yetkili olmadığını, müvekkilinin sakin olduğu yerin Antalya olduğunu, kararın bu yönü ile açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin İsveç'te boşanma yönünden bir talebi yada kabulü olmadığını, karardan davadan haberi bulunmadığı, savunma hakkına engel olunduğu, İsveç dilini bilmediği, İsveç'te duruşmaya çağırılmadan bilgisayar üzerinden taleple boşanmanın gerçekleştirildiğini, kararın tanınması için gerekli şartları taşımadığını, kararın kamu düzenine açıkça aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yetki itirazı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi, 58 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...