Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5952 E. 2023/4055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış gelin tarafından gösterilmeyen torun ile babaanne arasında kişisel ilişki kurulup kurulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun sağlık durumu, baba figürünün çocuğa öğretilmemiş olması, anne ailesinin babaanne ile görüşmelere karşı agresif tutumu ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulmamasının çocuğun menfaatine olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1873 E., 2023/554 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/73 E., 2021/372 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca işin mahiyeti gereği davacı tarafın duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ve oğlunun boşandığını, davalı gelininin torununu göstermediğini iddia ederek torunu ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının oğlunun ve eşinin ceza evinde olduğunu, babaanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuk için yararı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Sağlık Kurulu'nun 03.02.2021 tarihli raporunda; küçüğün dikkat eksikliği, hareketlilik, dürtüsellik, öğrenme sorunları gibi belirtilerle seyreden dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve özgül öğrenme bozukluğu ve epilepsi tanılarının bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi tarafından ibraz edilen 17.05.2021 tarihli raporda da; çocuğun rahatsızlığının davacı ile görüşme gerçekleştirmesine engel bir durum teşkil etmediğinin ancak çocuğa baba kavramının öğretilmemiş olması ve baba tarafından akrabaları hakkında bir bilgisinin olmaması nedeniyle görüşme gerçekleştirildiğinde problemler yaşanabileceği, özellikle anne ve ailesinin davacı ile çocuğun görüşmesi durumunda agresif bir tutum sergileyeceklerini beyan etmeleri nedeniyle çocuk açısından kriz durumunun yaşanmasına neden olabileceğinin bildirildiği, bilirkişi tarafından yapılan mülakatta çocuk ile iletişim kurmakta zorluk çekilmesi ve çocuğun babası ve babası tarafından kimseyi bilmemesi nedeniyle hastalığı ve yaşı itibariyle davaya ilişkin beyanının da alınamadığı dikkate alındığında davacı ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmamasının küçüğün menfaatine olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile davalı tarafın arasında, öz torununu görmesine engel teşkil edecek, kişisel nedenlerden kaynaklı herhangi bir husumet olmadığı, davalı ile oğlu arasında husumetler mevcut olduğu, bu durumun davacının torununu görmesine engel teşkil edecek bir durum olmadığı, küçüğün birlikte yaşamış olduğu davalı tarafın, çocuk ile birlikte yaşamaya çocuk açısından uygun kişi olup olmadığı dava aşamasında hiç araştırılmadığı gerekçeleri ile davanın reddi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğu, yazılı yargılamaya tabi olan davanın tensip tutanağında basit yargılamaya tabi olduğunun belirtilmesinin hatalı olduğu, dilekçeler teatisi bitirilmeden ön inceleme ve tahkikat duruşması yapılmış ise de, savunma hakkının kısıtlandığına yönelik istinaf talebi bulunmadığından, toplanan deliller dikkate alındığında yeniden yargılama yapılması, usul ekonomisine ve sonuca da etkili olmayacağı gerekçesi ile davacı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin hatalı değerlendirmesi neticesinde, yazılı yargılamaya tabi olan davanın basit yargılamaya tabi olarak yürütülmesi, dilekçeler teatisi bitirilmeden ön inceleme ve tahkikat duruşması yapılması, davada eksik savunma yapılmasına sebebiyet verdiği ve müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığı, davacı ile davalı arasında husumet olmadığı, babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun bulunmadığı, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olup olmayacağı, davanın reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.