Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5958 E. 2023/4057 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dede ile torun arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı dedenin, torunla kişisel ilişki kurulması talebinin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının, taraflar arasındaki ilişki, çocuğun beyanları ve üstün yararı gözetilerek usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1840 E., 2023/161 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/421 E., 2022/437 K.

Taraflar arasındaki çocukla ve torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; küçüğün annesi olan davacı ...'ın eşi...ı öldürmekten cezaevinde hükümlü olduğunu, diğer davacının küçüğün dedesi olduğunu, davalı babaannenin 18.05.2019 tarihinde kişisel ilişki gününde çocuğu kaçırdığını belirterek küçüğün müvekkilinin bakım ve gözetimine bırakılması ya da bir kuruma yerleştirilmesi yönünde acilen tedbir kararı verilmesini, bu mümkün değilse küçüğün koruma altına alınarak kuruma yerleştirilmesini ve koruyucu aile olarak müvekkiline verilmesini, bu talebi de kabul edilmediği takdirde küçük ile annesi ve dedesi arasında kişisel ilişki tesis edilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vasisi Av. Cafer Fırat cevap dilekçesinde özetle; küçüğün halihazırda babaannesi ... ile birlikte yaşadığını, davacıların dava dışı taleplerinin reddi ile dosyanın ... Adliyesi Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünde görev yapan uzmanlara tevdi edilerek bu hususta rapor düzenlenmesini ve düzenlenecek rapor doğrultusunda bir karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılardan ... ile müteveffa Murat arasında görülen boşanma davası devam ederken baba ile çocuk arasında tedbiren kurulan şahsi ilişkinin gerçekleştiği günde davacı ...'ın babası ...'ın evinde ve çocuğun gözü önünde eşi müteveffa...ı öldürdüğü, davacı annenin ... 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 25.01.2018 tarih ve 2017/61 Esas, 2018/12 Karar sayılı ilamı ile cezalandırıldığı ve halen cezaevinde hükümlü olduğu, boşanma davasında küçük ...'in geçici velâyetinin davacı anneye verildiği, ancak annenin eşini öldürmesi sebebiyle cezaevine girdiği, bunun üzerine çocuğun annede olan velâyetinin kaldırılarak bakım hakkının anneannesine verildiği, anneannenin 30.03.2019 tarihinde vefat ettiği, küçüğün daha sonra 18.05.2019 tarihinde babaannesi tarafından bakılmaya başlandığı, ayrıca ... 4.Çocuk Mahkemesinin 07.01.2021 tarih ve 2021/3 Değişik İş kararı ile küçük çocuğun babaannesi ...'ye teslimine ve ... tarafından bakılmasına kesin olarak karar verildiği, küçüğün halen babaannesi yanında bakım ve gözetiminin devam ettiği, davacıların dava dilekçesindeki tedbir taleplerinin, küçük hakkında 5395 sayılı kanun kapsamında verilecek tedbir kararında Çocuk Mahkemeleri görevli olduğundan, 5395 sayılı kanun kapsamındaki talepleri yönünden Mahkemece dilekçenin reddine karar verildiği, Mahkemece davaya "çocukla kişisel ilişki kurulması" davası olarak devam olunduğu, davacı anne ile küçük çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının ... 14.Aile Mahkemesinin 2016/202 Esas sayılı boşanma dava dosyasından da talep edildiği, bu kapsamında ... 14.Aile Mahkemece sosyal inceleme raporu alındığı ve cezaevi müdürlüğü ile yazışmaların yapıldığı anlaşıldığından davacı anne ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, büyükbaba ... ile küçük çocuk arasında şahsi ilişki kurulması talebinin ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilineceği, ancak davacı annenin cezaevinde bulunmasının olağanüstü hal kavramı içine giremeyeceği, kaldı ki; davacı büyükbaba, davacı anneye tanınacak kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına da sahip olduğu, ortada davacı büyükbabaya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durumun bulunmadığı, öte yandan kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulması gerektiği, küçük çocuğun gözü önünde büyükbabası ...''ın evinde babasının silahla öldürüldüğü, davacı ... ile çocuğun hali hazırda yaşadığı büyükanne davalı ... arasında oğlu...ın öldürülmesi olayı nedeniyle husumetin devam ettiği, davacı büyükbaba ile kişisel ilişki kurulması halinde davacı ... ile davalı büyükannenin kişisel ilişki günlerinde zorunlu olarak göz göze gelecekleri, küçük çocuğun babasının da tedbiren kurulan kişisel ilişkinin icra edildiği sırada öldüğü dikkate alındığında küçük çocuk ile davacı ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına da uygun olmayacağı gerekçesi ile davacı anne ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin 6100 Sayılı Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ölüm olayından önce açılmış bir boşanma davası mevcut ise de daha önceden verilmiş olan geçici velâyet ve kişisel ilişki kararlarının gelişen süreç içerisinde boşa çıkarıldığından anne yönünden davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, dede yönünden ise küçüğün müvekkilinin bakım ve gözetiminde bulunduğu tarihler arasında dededen davalıya yönelik haksız bir eylem icra edilmediğini, bilakis küçüğün kaçırılmasından sonra küçüğün ve davacının mağdur edildiğini gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece, davacı anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişki kararının boşanma davasında da talep edildiği gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de; cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle annenin babaya yönelik işlediği suç nedeniyle anne ve çocuğun ayrı ayrı cezalandırılamayacağı, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığı, heyet tarafından düzenlenen uzman raporundaki tespitler dikkate alındığında Mahkemece verilen red kararı ve gerekçesi yerinde görülmediği, buna karşılık Mahkemenin dede olan davacının küçük ile kişisel ilişki kurma talebi yönünden küçüğün uzman görüşmelerinde dede ile ilgili anlatımları, dede ile görüşmek istememesi, taraflar arasında yaşanılan olayların niteliği ve gelinen süreç dikkate alındığında küçüğün dedeyle görüşmesinin bu aşamada onun ruhsal ve bedensel gelişimine yönelik olumsuz etki yaratacağı sonucuna varılarak ve küçüğün üstün yararı gözetilerek dede yönünden mahkemece verilen red kararı gerekçesi hatalı görülmekle birlikte sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, istinaf talebinin davacılardan ... yönünden kısmen kabulüne, hükmün ilgili bendinin kaldırılmasına, bu hususta yeniden hüküm tesisine, ...Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde hükümlü olan anne ... ile küçük ... arasında cezaevinin belirlediği açık görüş gün ve saatlerinde vasi refakatinde kişisel ilişki tesisine, davacılardan ... 'ın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili ; davacı dede ... yönünden torunla kişisel ilişki kurulması talebinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davacı ... ile torunu ... arasında kişisel ilişki kurulması davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dede ile torun arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 325 inci, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.