Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5957 E. 2024/4272 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylar, kusur durumu, çocuğun menfaati, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile dosya kapsamına göre yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/697 E., 2023/695 K.

KARAR : Başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/453 E., 2023/114 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın yıllık ÜFE oranında arttırılmasını, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin sone ermesinde meydana gelen olaylar sebebiyle eşine hakaret eden, tanıdığının çocuğunu muayene etmeden ilaç yazması konusunda davacı kadına baskı yapan, davacı kadının görev yaptığı şehirlerde davacı kadın ile sürekli yaşamayıp, misafir gibi gidip gelen evlilik birliğinin ayrı evlerde devam etmesine neden olan davalı erkeğin kusurlu olduğu, davacı kadına ise atfedilebilecek herhangi bir kusurlu davranışın beyan edilmediği, dosya durumu itibariyle kadının kusurlu davranışının mevcut olmadığı, sosyal hizmet uzmanı denetime elverişli raporunda; ortak çocuğun inceleme esnasında davacı anne tarafından çocuğun sağlıklı gelişimi için şartların sağlanmış olduğunu, davacı annenin ortak çocuk ile ilgilenmeye istekli ve hevesli olduğunu, çocuğun annesi ile birlikte yaşamaktan mutlu olduğu, davacı babanın da ilgili bir baba olduğu, çocuğun bugüne kadarki gelişiminde önemli katkı sağladığı, ancak babanın çocuğa rızası dışında videolar çekerek internette yayınladığı, rızası dışında çekilen videoların çocuğun özel hayatının ihlali niteliğinde olduğu, çocuğun 11 yaşında kız çocuğu olması, ergenlik çağına yakın olması sebebiyle de şu dönemde annesine daha çok ihtiyacı olacağının aşikar olduğu, idrak çağındaki ortak çocuğun görüşlerine de önem verilmesi dikkate alındığında ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olacağı, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedildiği, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaya yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.