"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/866 E., 2023/509 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Dicle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/616 E., 2022/81 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve kadının ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet eşyası alacak talebinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen ziynet alacağı miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı-davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı-davacı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin çocuğa ve kadına karşı ilgisiz olduğunu, çocuğa ve kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadını aldattığını, sorumluklarını yerine getirmediğini, bu nedenle kadının sık sık babasının evinde kaldığını, kadının bileziklerini bankaya koyacağını söyleyerek aldığını geri vermediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının aynen iadesine aksi takdirde bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava ve karşı dava cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeği ihmal ettiğini, sürekli ailesinin yanında kaldığını, erkekle ilgilenmediğini, kadının ailesinin erkeği tehdit ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılamada; erkeğin kadını şehir dışında çalıştığından bahisle ailesinin yanına gönderdiği ve ortak konuta dönmesine engel olduğu, ayrı kaldıkları bu süreçte kadına ve çocuğa karşı olan sorumluluklarını yerine getirmeyerek evlilik birliğinden kaynaklı sorumluluklarına aykırı davrandığı, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun ortak çocuğun beyanı ile sabit olduğu, başka bir kadınla olan samimi bir pozunu sosyal medyada profil fotoğrafı olarak kullanması nedeniyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının kusurunun ispatlanamadığı bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 6.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, velâyet, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, çocuğun velâyetinin anneye verilmesi, kadın ve çocuk yararına tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası takdiri ile miktarları, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve miktarları ile ziynet eşyası alacağının kabulünün usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle ;kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, velâyet, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın ve çocuk yararına tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, velayet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle erkeğin başka bir kadınla olan samimi pozunu sosyal medyada profil fotoğrafı olarak kullanmış olması kusurunun güven sarsıcı davranış olduğunun, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.