"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1044 E., 2023/989 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi (Birleşen Kayseri 4. Aile Mahkemesi'nin 2022/816 E. - 2022/767 K. sayılı kararı)
SAYISI : 2022/34 E., 2023/305 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin ilk yıllardan itibaren kadına karşı fiili ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit, hakaret ve küfürler ettiğini, özellikle son 3-4 yıldır şiddetin dozunun arttığını, erkek tarafından kadının bıçaklı saldırıya maruz bırakıldığını, erkeğin 2020 yılından sonra ses kaydı almaya başladığını ve kadının kendisini aldattığını söylemesini ve bunu kabul etmesini istediğini, son yıllarda sürekli telefonu ile gittiği yerlerin erkeğin kontrolü altında olduğunu, kıskançlık yaptığını ve kadını baskı altında tuttuğunu, alkol kullandığını, kadına karşı fiziki şiddet uyguladığını, erkeğin kadını bıçakla yaraladığını, koluna sigara izmariti bastığını, oğlunun aracı ile telefona zarar verdiğini, hakkında uzaklaştırma kararı aldırıldığını ve hakkında açılan ceza davasında cezalandırılmasına karar verildiğini, erkeğin tehditlerinden dolayı kadının yeniden bir araya gelmek zorunda kaldığını, tarafların bir araya gelmesinden sonra da erkeğin aynı tutumlarına devam ettiğini, erkeğin en son yine kadına şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının telefonuna takip programı yerleştirdiğini, son olayda tehdit edip koluna bıçak batırıp çizdiğini, bu nedenle uzaklaştırma kararı aldırıldığını ve hakkında soruşturma dosyası açıldığını, cezaevine girdiğini ve tehditlerine devam ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, nafakanın her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 250.000,00 TL manevî, 250.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının kazancı düzeldikçe tavırlarının değiştiğini, erkeği beğenmemeye başladığını, herkesin içerisinde azarladığını, bağırarak konuştuğunu, tarafların açmış olduğu işyerinden kadının para kaçırarak kendi hesabına aktardığını, yaklaşmadığını, sevgi ve saygı göstermediğini, erkek ile yatağını ayırdığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, erkeğe beddualar ettiğini, eşi tarafından aldatıldığını, kadının telefonuna şifre koyduğunu, kadının şüpheli telefon konuşmalarının devam ettiğini, çocuklarının ve çalışanlar yanında erkeği küçük düşürüp bağırmalarının devam ettiğini, hem psikolojik, hem de ekonomik şiddet gördüğünü iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, sinkaflı küfürler ettiği, tehdit ettiği, kadının kendisini aldattığını düşünerek yakınlarına ses kayıtları dinletip ikna etmeye çalıştığı, aşırı kıskanç ve baskıcı davrandığı, kadının da erkeğe beddua ettiği, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin ağır, kadının az kusurlu kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, verilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakanın her yıl karar tarihindeki TUİK tarafından yayınlanan TÜFE oranına göre arttırılmasına, kadın yararına 90.000,00 TL maddî ve 90.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların 21.11.2021 tarihinden beridir ayrı yaşadıklarını, tanığın tarafların bir arada yaşamadığı bir dönemde kadının erkeğe beddua ettiğini öne sürmesinin gerçek dışı anlatımda bulunduğunu ortaya koymakta olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, birleşen boşanma davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak davacının davasının reddini ve birleşen dava tazminat taleplerimizin kabulünü, aksi kanaat halinde ise erkek aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatların fahiş düzeyde olup öncelikle kaldırılmasını aksi halde hakkaniyete uygun olarak düşürülmesini talep ettiklerini, kadının kira gelirinin mevcut olduğunun tanık beyanı ile sabit olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat ve nafakalar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, birleşen boşanma davasının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat ve nafakalar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına ve erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak asıl ve birleşen boşanma davasının kabulünün, kadın yararına hükmedilen maddî- manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının usul ve kanuna uygun olup olmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.