"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/549 E., 2022/1660 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 2. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadının dava ile vekilinin cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 10.01.2016 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, erkeğin ayrı konut açmadığını, anne ve babasının maaşının tamanını kendilerine vermesini istediklerini, evliliğe müdahale ettiklerini, çocuk konusunda baskı yaptıklarını, erkeğin, anne ve babasının etkisi ile hakaret ve darp ettiğini, erkeğin annesinin ağır hakaretlerde bulunduğunu, tarafların 24.09.2017 tarihinden beri ayrı evde yaşadıklarını, bu dönemde erkeğin ve annesinin tehdit ettiğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ziynet alacağı talebini ıslah ile 40.644,50 TL arttırmıştır.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili davaya cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarının gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, kadının evlilik boyunca ayrı ev talebinin olmadığını, çalışmadığı dönemde evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sebepsiz olarak evi terk ettiğini, müvekkilinin barışmak girişimlerine karşı kadının, "Senin gibi aptalla ömrümü çürütemem, seni boşayacağım" şeklinde söyleyerek hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 10.01.2016 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, erkeğin annesinin kadına tehditlerde bulunduğu, hakaret ettiği, erkeğin bu tehdit ve hakaretlere sessiz kaldığı, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, "Kayınpederimin nikahına gireceğim, seni boşayacağım" şeklinde söylediği, erkeğin barışmak için gittiğinde kadının erkeği kovduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına erkeğin ağır, kadının ise az kusuru ile sebep oldukları, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı, eşlerin tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirme olanaklarının bulunmadığı gerekçesi ile, asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 40.894,00 TL toplam ziynet bedelinin 500,00 TL sine dava tarihinden, 40.394,00 TL sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kadının tanık beyanlarının duyuma dayalı, soyut ve çelişkili olduğunu, hükme esas alınamayacağını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, gerekçesinin açılanmadığını, ziynet davasının ispatlanamadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve kadının kabul edilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, erkek ağır, kadın az kusurlu olduğu yönünden ki kusur belirlemesinin uygun olduğu, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, boşanmakla en azından eşinin desteğini yitiren kadın lehine maddî tazminata, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine manevî tazminata karar verilmesinin doğru olduğu, miktarları istinaf edilmemiş ise de hakkaniyete uygun olduğu, ağır kusurlu erkeğin koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ziynet alacağı yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kadının tanık beyanlarının duyuma dayalı, soyut ve çelişkili olduğunu, hükme esas alınamayacağını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, gerekçesinin açılanmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kadının davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.