"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/985 E., 2023/944 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/646 E., 2023/205 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, iftiralar attığını, psikolojik, ekonomik baskılarda bulunduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve evliliği müvekkili açısından çekilmez bir hale getirdiğini, erkeğe inandığı için açmış olduğu boşanma davasından vazgeçtiğini, daha sonra müvekkiline karşı bütün baskılarını, şiddetlerine artırarak devam ettiğini, zorla mal ayrılığı sözleşmesi imzalattığını, şiddet uygulayıp evden kovmaya başladığını, en ufak tartışmada boşanalım diyerek müvekkilini evden kovduğunu, kumar sitelerine yüklü miktarda paralar yatırdığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, ilgi göstermediğini, ... adında bir kadınla mesajlaştığını, müvekkiline tokat atıp, hakaretler ettiğini, aşağıladığını, müvekkilinin şikayetçi olduğunu 2021 yılında gerçekleşen bu olay akabinde müvekkilinin müşterek çocuklar ile birlikte kendi ailesinin yanında kaldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata ve bir kısım ziynet alacağının aynen iadesine veya bedeli üzerinden ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kadının kötü niyetli olarak darp raporu aldığını, ilgilenmediğini, hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, aşağıladığını, ailesi ile görüşmek istemediğini, müvekkiline ve ailesine de hakaret dolu söylemlerde bulunduğunu, savurgan ve gereksiz harcamalar yaptığını, mal ayrılığı sözleşmesini kadının bizzat kendi iradesi ile imzaladığını, aşırı kıskanç olduğunu, müvekkili ile birlikte olmaktan kaçındığını, müvekkilinin arkasından giderek sırtına iki eliyle yumruk attığını ve müvekkilini ittiğini, müvekkilinin, kadını tutarak kendisine vurmasını engellemek için kendisinden uzaklaştırdığını, daha sonra kadının darp edildiği iddiasıyla polisi arayarak, hastaneye giderek darp raporu aldığını, evdeki eşyaları götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşine şiddet uyguladığı, küfür ettiği, aynı zamanda hakaretlerde bulunduğu, özel ihtiyaçları için harçlık vermediği, kadının ise eşine şiddet uyguladığı, eşini işyerinde görüntülü arayarak eşine güvenmeyip kıskanç davranışlar sergilediği, eve gelen misafir arkadaşlarını hoş karşılamadığı, davalıyı zor durumda bıraktığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve bir kısım ziynet alacağının aynen iadesine yahut bedelinin kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusurlu vakıa ve derecesi tespiti, maddî ve manevî tazminatlar miktarları ile ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ile ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ekeğin eşine süregelen şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği,eşine kişisel ihtiyaçları için para vermediği,ortak çocuğa şiddet uyguladığı, kadının ise; kıskanç davranışlar sergilediği, eve gelen misafirlere gereken ilgiyi göstermediği,eşine hakaret ettiği, eşinin annesini istemediği ve şiddet uyguladığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile ziynet alacağına ilişkin İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kesin olarak kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün gerekçesi düzeltilerek, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi, yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.