"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/770 E., 2023/788 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/287 E., 2022/708 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getiremediğini, en küçük sıkıntıyı bile büyük sorun haline getirdiğini, müvekkilinin ise her zaman evine sadık bir eş çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, evlilik birliğinin başlarından beri davalının hep daha fazlasını istediğini ve müvekkilini zor müşkül bir durumda bıraktığını, sosyal medya hesaplarında aktif olmamasını, sosyal medyayı kullanımını sınırlı tutmasını istediğini ancak bu istediğini görmezden gelindiğini, kadının sosyal medyayı müvekkilinden gizli kullandığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin yaklaşık 5 aydır ortak konuta gelmediğini, ortak çocukları ile ilgilenmediğini, ortak konutu annesinin üzerine aldığını, kadını kiracı olarak gösterilerek tahliye talepli ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin bu durum karşısında çaresiz kaldığını ve çocukları ile birlikte sokağa atıldığını, müvekkilinin sosyal medya kullanmasını engelleyerek özgürlüğünü kısıtlamaya çalıştığını, erkeğin müvekkilinin sosyal medya şifrelerinin bildiğini ve müvekkilinin hiç bir yanlışı bulunmadığını ve müvekkilinin sosyal medyayı evlilik birliğine zarar verecek şekilde kullanmadığını, müvekkilinin hor görüldüğünü bu zamana kadar hep ezildiğini, erkeğin babası tarafından darp edildiğini, erkeğin sürekli ''seni istemiyorum, seni sevmiyorum, anlaşmalı olarak boşanalım'' şeklinde cümleler kurduğunu, ailesini arayarak ''kızınızı aldatıyorum, onu istemiyorum, kızınızı götürün'' gibi söylemlerde bulunduğunu, whatsapp mesajlaşma programında 2-3 tane kadınla ''aşkım, canım, gülüm" içerikli mesajlarını yakaladığını, müvekkilinin bu mesajları sorduğunda kadınların şirkette çalışan elemanları olduğunu söylediğini müvekkiline ''şaka mahiyetinde yazıştık, bunlar seni ilgilendirmez'' dediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin güven sarsıcı ve sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise gününün yoğun bir sürecini sosyal medyada geçirmek suretiyle ev ve çocuklara yeterli ilgi göstermediği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir, iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar ve nafakaların yüksek olması, erkek aleyhine hükmedilen yargılama gideri, vekâlet ücreti ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatların düşük olması yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosoyal durumları, hakkaniyet ilkesi ve kusur durumu dikkate alınarak kadın vekilini istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminat, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise sair istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar ve nafakaların yüksek olması, velâyet ve yargılama gideri, yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve yargılama gideri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.