Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6062 E. 2024/2725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında erkeğin kusur durumu, boşanmaya sebep olan olaylar ve fer'i sonuçların belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına yönelik şiddet içeren davranışları, maddi sorumluluklarını yerine getirmemesi ve yükümlülüklerini ihlal etmesi gibi hususlar nazara alınarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle boşanma kararı, davalı erkeğin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/642 E., 2023/1220 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/143 E., 2022/550 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkile yönelik baskı, ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, ailesinin kötü davranışlarına engel olmama, küçük düşürme içerikli davranışları nedeniyle müvekkilin artık dayanacak gücü kalmadığını, evlilik birliği süresince düzenli bir işte çalışmadığını, ekmek, sebze gibi küçük giderler dışında evin giderlerini karşılamadığını, kıskançlık göstererek müvekkile yönelik “işe giderken makyaj yapar, süslenir” gibi arkasından birçok söylemlerde ve imalarda bulunduğunu, tarafların kızı haziran ayında evleneceğini, düğün hazırlığının bulunması ve mevcut kredi ödemelerinin bulunması sebebiyle de müvekkil maddî anlamda zorluk yaşamadığını, davalı erkeğin ise düğüne gelmeyeceğini söylerek kızının mutlu günlerinde dahi üzmeye devam ettiğini, müvekkile pornografik videolar ve başka erkeklerin cinsel organını gösterir fotoğraflar gönderdiğini, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar için 500,00 TL'şer TL iştirak nafakası, müvekkili lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ve 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının son 3-4 yıldır müvekkile yemek hazırlamadığını, eşyalarını dışarı atarak evden kovduğunu, davacı ile müvekkilin asıl ayrılmalarının sebebi davacının müvekkil emekli olduktan sonra hemen ondan 30.000,00 TL'lik kredi çekmen gerekiyor demesine rağmen müvekkilin kredi çekmemesinden kaynaklandığını, müvekkili evden kovduğunu, düğün esnasında davacı kadının kendisine sataşıp kavga çıkarıp düğünü mahvetmesinden çekindiği için düğüne gidip gitmemek konusunda kararsız kaldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin ortak konutun kirasını ödemediği, düzenli gelir getiren bir işte çalışmadığı, eşinin ve ortak çocukların giderlerini karşılamadığı, davacı kadından habersiz bir şekilde borç altına girdiği, bu nedenle davacının davalının alacaklılarının takibine maruz kaldığı, davalının ortak konutun elektrik faturasını ödemediği, bu nedenle ortak konutun elektriğinin kesildiği, davalının ortak çocuklarla ilgilenmediği, davalının davacıya Whatsapp uygulaması üzerinden müstehcen içerikli fotoğraflar gönderdiği, davalının davacıya hakaretlerde bulunduğu, davacı kadının ise evde yemek hazırlamadığı, davalının eşyalarını evden dışarıya attığı, davalı erkeği evden kovduğunun sabit olduğu anlaşılmakla, davalı kocanın ağır kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı kadının ise hafif kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiğinden taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, kadının nafaka talebinin reddine, davacı kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı kadının ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin davacı kadının sadakatsiz davrandığını ve üçüncü kişilerle görüştüğünü dava açıldıktan sonra anladığını belirterek tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemesinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı erkeğin cevap dilekçesinde dayanılan kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı ve 08.06.2021 tarihli cevap dilekçesinde de davalı erkek tarafından bu hususun affedildiğinin beyan edildiği, kadının dava dışı İ.C. ile olan güven sarsıcı davranış vakıasının ise tahkikat aşamasında ve usulüne uygun olarak ileri sürülmediği anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.