Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6063 E. 2024/4935 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının azlığı itirazına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/484 E., 2023/1125 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/820 E., 2022/907 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1986 tarihinde aile baskısı ve tehdidi sonucu evlendiklerini, müvekkilinin 2017 yılında boşanma davası açtığını ancak boşanma davasının reddedildiğini red kararından sonra tarafların kesinlikle bir araya gelmediğini davacının red ile sonuçlanan boşanma davasının açıldığı tarih ve sonrasında Samsun ilinde ikamet ettiğini red ile sonuçlanan boşanma davasından itibaren 3 yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın yeniden kurulmadığını açıklanan nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evi terk ettiğini, başka bir kadınla imam nikahı kıyarak birlikte yaşadığını, ondan çocuk sahibi olduğunu ve müvekkilinin infak ve iaşesi ile ilgilenmediğini, müvekkiline ve ortak çocuklarına hiçbir destekte bulunmadığını, müvekkilinin ruhsal dengesinin bozulduğunu ve müvekkilinin sosyal çevresinde onur kırıklığı yaşadığını yaşamaya devam ettiğini, müvekkili ile evliliği devam ettiği sırada ... adlı bir başka kadınla birlikte yaşamaya başladığını, imam nikahı kıydıklarını ve birlikteliklerinden 2 çocukları olduğunu, belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, hüküm altına alınacak olan yoksulluk nafakasının yıllık ÜFE oranında artırılmasına, 75.000,00 TL maddî tazminat ve 75.000,00 TL manevî tazminat karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların 03.02.1996 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden ortak reşit iki çocuklarının olduğu, erkek tarafından kadın aleyhine Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/159 Esas sayılı dosyasında 11.04.2017 tarihinde boşanma davası açıldığı ve yargılama sonucunda 12.04.2018 tarihli, 2018/278 sayılı karar ile boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 06.06.2018 tarihinde kesinleştiği, tarafların ilk boşanma davasından uzun yıllar önce ayrı yaşamaya başladığı ve tarafların bir araya gelmediği, erkeğin müşterek evi terk edip ... isimli birlikte yaşayarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, ... isimli başka bayanla olan birlikteliğinden reşit iki çocuklarının olduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kabulüne, kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına asıl dava tarihinden geçerli olmak üzere bağlanan aylık 800,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 200,00 TL artırım ile toplam aylık 1.000,00 TL nafakanın hükmün kesinleştiği tarihe kadar tedbir, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davası, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı, vekâlet ücreti, yargılama gideri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden sonraki her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci fıkrası ve son fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.