"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1148 E., 2023/1340 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/732 E., 2022/819 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına baskı yaptığını, küfür ettiğini, hakaret ettiğini, yüzüne tükürdüğünü, eve bekar arkadaşlarını getirdiğini, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, başka kadınlarla konuştuğunu, ailesine hakaret ettiğini, ailesinin izinsiz yatılı kaldıklarını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye verilmesine, 1.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının ailesinin baskı yaptığını, davacı kadının ailesinin evine gidip dönmediğini, boşanmakla tehdit ettiğini, ailesini istemediğini, ailesinin evlerine geleceğini bildirmesine rağmen haberi yokmuş gibi davranadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ilk açılan boşanma davasının feragat tarihinden (05.03.2020) öncesine ait olduğu, davacı kadının ilk açılan boşanma davasından feragat ettiği tarih (05.03.2020) ile iş bu boşanma davasının açıldığı tarih (02.12.2020) arasında 9 ay gibi bir sürenin geçmiş olduğu, bu tarih aralığında tanık ...'in de belirttiği üzere taraflarla görüşmedikleri ve tanıklıklarının affedilen vakıalara ilişkin olduğu, davacının iş bu davada dayanmış olduğu vakıaları 2019/563 Esas 2020/189 Karar numaralı dosyasında da dayanmış olup vakıaların benzer olduğu, davacı kadının 05.03.2020 tarihli feragat beyanı ile dayanmış olduğu vakıaları affettiği en azından hoşgörüyle karşıladığı, davacı kadının feragatten sonra davalı ile bir araya geldiği, feragatten sonra bir araya gelinen süreç içerisinde boşanmayı gerektiren yeni bir maddi hadise gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğe ait olan telefondan 20.05.2020 tarihli WhatsApp mesajından davalı erkeğin davacı kadının yüzüne tükürdüğünün sabit olduğu, yine 23.07.2020 tarihli WhatsApp mesajından da davacı kadının haberi olmadan, eşlerin birbirlerinin akrabaları arasında eve gelmesi konusunda sorun olmasına rağmen, erkeğin kendi anne ve babası dışındaki akrabalarını yatılı olacak şekilde evine getirdiği anlaşıldığından bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, eşinin yüzüne tüküren ve eşinin şehir dışında olduğu dönemde eşine haber vermeden evinde yatılı kalacak şekilde akrabalarını eve getiren erkeğin tam kusurlu olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddinin doğru bulunmadığı, ortak çocuğun velayeti yönünden alınan rapor kapsamı, cinsiyeti, yaşı, doğumundan itibaren anne yanında yaşamış olması dikkate alınarak velayetinin davacı anneye verilmesinin müşterek çocuğun üstün yararına olacağı, yoksulluk nafakası isteyen davacı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, bu hususun SGK kayıtları ile de sabit olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davacı kadının istinaf isteminin kabulüne, hükmün kaldırılmasına, yerine yeni hüküm oluşturulmasına, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren 08.06.2021 tarihine kadar aylık 300,00 TL, 08.06.2021 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren 08.06.2021 tarihine kadar aylık 300,00 TL, 08.06.2021 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar müşterek çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, 40.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararında maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, nafakaların uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi ve 174 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince 03.07.2022 tarihli ara kararla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL tedbir nafakasının 1.000,00 TL`ye çıkarılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı sadece davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir. Bu şekilde çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden davacı kadın lehine usuli kazanılmış hak olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince dava tarihinden itibaren 08.06.2021 tarihine kadar aylık 300,00 TL, 08.06.2021 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar ortak çocuk için 500,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA
2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'ye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.