"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1150 E., 2023/840 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/305 E., 2022/126 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yaklaşık 21 yıldır evli olduklarını, ortak 2 çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin müvekkiline karşı hakaret, küfür, şiddet gösterdiğini, darp sonucu oluşan kan sahnelerine ortak çocuklar yıllarca şahit olduğunu, travma yaşadığını, davalının agresif bir yapıya sahip olduğunu, durup dururken ortada hiçbir neden olmadan müvekkili ile çocuklarına her türlü şiddeti gösterdiğini, bahaneler uydurarak sürekli çocuklara kesici ve delici aletlerle sardırmaya başladığını, müvekkilinin ve çocuklarının evde kesici ve delici aletleri sürekli davalıdan korumak için saklama halinde yaşamaya başladıklarını, bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir /yoksulluk nafakasının her yıl artış oranıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaları reddettiğini, eşine karşı hem maddî hem manevî sorumluluklarını yerine getirdiğini, evine ve eşine dört dörtlük baktığını, fiziksel şiddet olduğuna ilişkin ne polise şikayet ne de bir darp raporu olmadığını, bu isnatların yapılmasının sebebi mahkemeyi etkilemeye ve yönlendirmeye yönelik olduğunu, davacı kadının tüm altınları alarak evi terk ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin aile birliğine ilişkin görevlerini aksattığı, eşine ve ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı anlaşıldığından tam kusurlu olduğu, olayların akışı karşısında davacı kadının dava açmakta haklı olduğu ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve kararın kesinleşmesine müteakip aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocukların yanlı ve kurgulanmış beyanlar verdiklerini, müvekkilinin tanık dinletme hususunda savunma hakkı ve süresinin verilmediğini, evliliğin bitmesinde kusurlu tarafın davacı kadının olduğunu, mahkemece hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocukların yanlı ve kurgulanmış beyanlar verdiklerini, müvekkilinin tanık dinletme hususunda savunma hakkı ve süresinin verilmediğini, evliliğin bitmesinde kusurlu tarafın davacı kadının olduğunu, mahkemece hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...