Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6078 E. 2024/4110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların boşanmalarına, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin hükümlerin yerindeliği uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve dosya kapsamına göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1044 E., 2023/1319 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/552 E., 2022/725 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesinin kanser hastalığına yakalandığını, bu süreçte annesinin yanında olmak istediğini ancak erkeğin hasta olan annesini getirip götürmesini kadının sorun ettiğini, alay edip küçük düşürdüğünü, erkeğin annesinin vefat ettiğini, kadının, erkeğin annesini kötülemeye ve hakaret etmeye başladığını, tüm bu olan olaylara dayanamayarak tartıştıklarını ve kadının erkeği evden kovduğunu, erkek için uzaklaştırma kararı aldırdığını, fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını, kadının o günden sonra erkeği çocuklarıyla dahi görüştürmek istemediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100,000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının eşinden ve ailesinden şiddet gördüğünden anne evine sığınmak zorunda kaldığını, çocuğunun hasretine dayanamayarak eve dönmek zorunda kaldığını, erkeğin annesinin hastalığı sürecinde evi ile iletişimini kestiğini ve eve uğramamaya başladığını, erkeğin annesinin ölümünden sonra ise tarafların ekonomik olarak zorluk yaşadıklarını ve bu süreçte kavgalarının da sürekli arttığını, kadının fiziksel şiddete maruz kaldığını, erkeğin kadına hakaret etmeye ve şiddet uygulamaya devam ettiğini, tekrar uzaklaştırma cezası aldığını, uzaklaştırma süresi bittikten sonra da bir daha eve dönmediğini, erkeği evden kovmadığını, erkeğin evi terk ettiğini, erkeğin kadını sürekli aşağıladığını ve tehdit ettiğini, kadının ailesini görmesine müsaade edilmediğini, erkeğin büyük kızına şiddet uyguladığını, çocukların babalarının yanında başka başka kadınlarla görüşmelerine tanık olduklarını iddia ederek,evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının aile ile içindeki mahrem sırları kendi ailesine aktardığı, erkeğe ''sen evine ocağına bakmıyorsun, sen nasıl bir adamsın'' şeklinde küçümseyici ve kötüleyici sözler söylediği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin kendisine ve ailesine ''ağzınıza, yüzünüze sı...rım'' şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, dilekçeler aşamasında davacı- karşı davalı erkeğin '' mahrem sırları anlatma'' şeklinde vakıaya dayanılmadığından kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin kadının kaldığı konutun kapısını kırdığı, ayrılık sürecinde çocukların masraflarını karşılamadığı, ''deden alsın, nenen alsın'' şeklinde sözler söyleyerek çocuklara karşı ilgisiz davrandığı, erkeğin ailesinin kadının kendi ailesi ile görüşmesini kısıtlayarak evlilik birliğine müdahalede bulunduğu, kadının tanığı ....un ''ben başkasını alacağım'' şeklindeki sözleri üçüncü kişi ağzından duyumdan ibaret ise de, erkeğin 01.07.2022 tarihli duruşmadaki samimi ikrar niteliğindeki beyanı karşısında erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunun kabulü gerektiği, kadının kadının müşterek çocuğu süperge sopası ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, erkeğin, kadının tahrik içeren söz söylemesi üzerine eşine tokat atmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, olayların akışı karşısında; eşine fiiksel şiddet uygulayan, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunan, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davranışlarda bulunan, evlilik birliğini kendi ailesinin müdahalesine açık hale getiren erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, eşine ve eşinin ailesine hakaret içeren sözler söyleyen, eşini küçümseyici ve kötüleyici sözler söyleyen, müşterek çocuğa fiziksel şiddet uygulayan kadının az da olsa kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar yararına aylık 700,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 45.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, erkeğin çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığını belirterek, kusur belirlemesi, kadın ve çocuklar için kabul edilen nafaka ve tazminat miktarları, asıl boşanma davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kadın ve çocuklar için kabul edilen nafaka ve tazminat miktarları, asıl boşanma davasının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin açtığı asıl boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.