Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6082 E. 2024/4957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların niteliği, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/672 E., 2023/1070 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/330 E., 2023/21 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuğa şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası hükmedilmesine, nafakaların her yıl TÜİK`in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesine, her yıl TÜİK`in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına, 30.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminatın faizi ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle davacı kadının babasının müdahale ettiğini, kayınpederi ile arasında tatsızlık yaşandığını, davacının evi terk ettiğini belirterek davanın reddine, çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2022 tarih ve 2020/181 Esas 2022/173 Karar sayılı kararı ile, davalının davacıya şiddet uyguladığı ve evliliğin bitmesinde kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacının boşanmakla yoksulluğa düşeceğine kanaat getirildiğinden davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL, ortak çocuklardan ... için 500,00 TL, ... için 500,00 TL olmak üzere toplamda 2,000.00 TL'nin dava kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak, dava kesinleştikten sonra davacı için yoksuluk nafakası, ortak çocuklar için iştirak nafakası olarak devamına ve söz konusu nafakaların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte takdiren 10.000,00. TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili kişisel ilişki, tazminat miktarları ve nafakalara arttırım kararı verilmemesi yönünden, davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2022 tarih ve 2022/1530 Esas 2022/2156 Karar sayılı kararı ile, yerel mahkemece yazılan gerekçenin delillerin toplanması başlığı altındaki kısmının 2. Paragrafında dosyaya ait olmayan başka bir olaya ilişkin olarak gerekçe yer aldığı, bu şekilde gerekçede karışıklık oluştuğu, dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olup, mahkemece de ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık belirlenirken dava bu şekilde nitelendirildiği halde hüküm kısmında tarafların 4721 sayılı Kanun`un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına karar verilerek çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, davacı kadının nafakalar yönünden artırım talep ettiği halde mahkemece bu yönde bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf isteminin ayrı ayrı kabulü ile kararın tümüyle kaldırılmasına, dosyanın belirtilen eksiklikler giderilerek kaldırılmasına karar verilen tüm yönlerle ilgili yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının davacıya şiddet uyguladığı ve evliliğin bitmesinde kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacının boşanmakla yoksulluğa düşeceğine kanaat getirildiğinden davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL, ortak çocuklardan ... için 1000,00 TL, ... için 1000,00 TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL'nin dava kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak, dava kesinleştikten sonra davacı için yoksuluk nafakası, ortak çocuklar için iştirak nafakası olarak devamına ve söz konusu nafakaların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, nafakaların her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranına göre artırılmasına, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte takdiren 30.000,00 TL maddî tazminatın, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece ilk kararda çocuklar için 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının nafakaların miktarını istinaf etmediği sadece arttırıma yönelik hükmü istinafa getirdiği, ikinci kararda ise mahkemece çocuklara 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının nafakaların miktarını istinaf etmemesi nedeniyle bu durumun erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşturduğu, kadının 20.000,00 TL maddî tazminat isteği olduğu halde mahkemece 30.000,00 TL maddî tazminat verildiği, talep aşılarak bu yönden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile davalı erkeğin istinaf isteminin kısmen kabulüne, hükmün 1-d ve e) nolu bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeni bent oluşturulmasına, dava tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, yoksulluk nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, dava tarihinden boşanmaya ilişkin hüküm kesinleşinceye kadar 500,00 TL'den toplam 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak ortak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren aylık 500,00'er TL'den toplam 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak ortak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, iştirak nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, 20.000,00TL maddî tazminatın boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davalı erkeğin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, velâyetlerin anneye verilmesinin uygun olup olmadığı, kişisel ilişkinin yeterli olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, nafakaların miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.