"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1072 E., 2023/1335 K.
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumru Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/76 E., 2022/89 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini, ihtara rağmen dönmediğini ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesi ve 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin eve dön ihtarının bağımsız olmayan konuta yaptığını, evlilik birliği içinde edindikleri gayrimenkulleri habersiz satarak oğluna daire aldığını ve bu alım için ayrıca kredi çekerek borçlandığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ile 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından Kumru Noterliği aracılığı ile kadına terk ihtarı gönderildiği, terk ihtarının kadına 15.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın terk ihtarından 2 ay sonra açılmış olduğu, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından erkeğin ilk eşinden olan oğlu, gelini ve çocuklarıyla uzun yıllardır birlikte yaşadıkları, kadının ayrı bir konut talebinde bulunmadığı, kadının evi terk etmesinden önce değil terkten sonra erkek tarafından bir tarla satışının yapılmış olduğu, kadının evi terk etmesinin haklı bir sebebe dayanmadığı gerekçesi ile ... erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesinde düzenlenen terk hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü gerektiğini beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.07.2022 tarihli ve 2022/1879 Esas, 2022/2521 Karar sayılı kararıyla; erkeğin davasının reddi kadının davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminata, koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasına, asıl davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili tarafından iki dava yönünden, kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 11.01.2023 tarih ve 2022/9210 Esas, 2023/126 Karar sayılı ilamıyla, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından erkeğe kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan sattığı vakıasının kusur olarak yüklenildiği, kadından habersiz yapılan bu eylemin ekonomik anlamda güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, belirlenen ve gerçekleşen bu kusurun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşullarının kadın yararına oluştuğu gerekçesiyle kararın manevî tazminat yönünden bozulmasına, erkeğin tüm, kadının diğer temyiz itirazlarının reddiyle kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili; maddî ve manevî zararı müvekkilinin gördüğünü, müvekkilinin kusuru olmadığını, kadın yararına tazminat koşulları oluşmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesiyle; maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden taleplerinin tam olarak kabulü gerektiğini, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozma amacına uygun olup olmadığı, bozma ilamıyla onanarak kesinleşen yönlere ilişkin temyiz incelemesinin yapılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mevlüt'e yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.