"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1183 E., 2023/1286 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/935 E., 2023/149 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ispat edilmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde;03.09.2010 tarihinde evlendiklerini, önceki eşi terk ettiği eşinin kendisine şiddet uyguladığı ve sokakta bıraktığı için kendisine sahip çıktığını, destek olduğunu, ancak sonrasında bir çok oyun ile eşiyle boşanmasını sağladığını ve kendisi ile evlendiğini öğrendiğini, bunu kendisine itiraf ettiğini, sürekli evi terk etmek ile tehdit ettiğini, 2021 yılının Eylül ayında evdeki takıları ve paraları alarak evden ayrıldığını, bundan kendisinin haberi olmadığını, bu durumu güvenlik kameralarından öğrendiğini, eşinin şu an nerede olduğunu bilmediğini, kendisini aldattığını düşündüğünü, ... isimli şahısta akrabalığını bahane ederek orada kaldığını, bu nedenle boşanmaya karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde;Davacı asil tarafından sunulan dava dilekçesinden özetle; 03.09.2010 tarihinde davalı ile evlendiklerini, önceki eşi terk ettiği eşinin kendisine şiddet uyguladığı ve sokakta bıraktığı için kendisine sahip çıktığını, destek olduğunu, ancak sonrasında bir çok oyun ile eşiyle boşanmasını sağladığını ve kendisi ile evlendiğini öğrendiğini, bunu kendisine itiraf ettiğini, sürekli evi terk etmek ile tehdit ettiğini, 2021 yılının Eylül ayında evdeki takıları ve paraları alarak evden ayrıldığını, bundan kendisinin haberi olmadığını, bu durumu güvenlik kameralarından öğrendiğini, eşinin şu an nerede olduğunu bilmediğini, kendisini aldattığını düşündüğünü dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili davaya cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçek dışı beyanlardan ibaret olduğunu, davacının aşırı derecede alkol bağımlısı olması, kendisine hakaret ve tehditler etmesi, evde huzurun kalmaması ve kendisini evden kovması üzerine oğlunu da alarak evi can güvenliği sebebiyle terk ettiğini, davacının iddiaları aksine şahsi eşyalarını alarak oradan ayrıldığını, evlilik birliğinin bu aşamaya gelmesinde kusurlu olan davacı olduğunu, davacının davasının reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaların ispatına elverişli olarak tanık deliline dayanmamış ise de 23.06.2022 tarihli celsede tanıkların isim ve adreslerini bildirmesi için süre verildiği, davacının verilen süre zarfında tanık bildirmediği gibi 01.11.2022 tarihli celsede de tanık hazır etmediği anlaşılmıştır. Davacı dava dilekçesi ekinde mesaj kaydı sunmuş ise de mesaj kaydından davalı kadının başka bir erkekle ilişkinin olup güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu hususunun hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konulamadığı, dava dilekçesinde karakol kayıtlarına dayanmış ise de karakol kayıtlarının incelemesinde davacının herhangi bir başvurusunun olmadığı, yapılan başvurunun davalı kadın tarafından davacı aleyhine yapıldığı anlaşılmış olup dosya kapsamından davacının iddialarını ispata elverişli başkaca bir delilde olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesine davalı kadın için 26.01.2023 tarihli celsede belirlenen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere davacıdan alınarak davalı kadına ödenmesine karar verilmiiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davalı kadın vekili tarafından, tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile daval kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, tedbir nafakasının az olduğu yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine berilen tedbir nafakasının, şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...