Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6099 E. 2024/4520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında çocukların velayetinin kimde kalacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, çocukların Kurban Bayramı'ndan beri yanında kaldığı iddiasının araştırılmamış olması, çocukların görüşünün alınmaması, davalı babanın koşullarının çocuklar için elverişli olup olmadığının tespit edilmemesi ve çocukların üstün yararlarının gözetilmemesi nedeniyle velayet hususundaki karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/761 E., 2023/1129 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/30 E., 2022/487 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı eşi tarafından sözlü ve fiziksel olarak şiddet gördüğünü, kendisinin bir dost tuttuğunu, bu kadınla hayatını yaşadığını, yaşamış olduğu kadının da adına kayıtlı bulunan cep telefonuna mesaj attığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, maddî ve manevî tazminat, nafaka davası haklarının saklı tutulmasını, 40.000 TL'lik ziynet eşyası aldığını, bu ziynet eşyasının tarafına verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının evi ve ailesi ile ilgilenmediği, davalının başka bir kadın ile görüştüğü, maddî olarak davacıya destek olmadığı, davacıya hakaret ettiği, davacıyı işyerinden kovduğu hususlarının ispat edildiği, ispat edilen hususlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının kusurlu olduğu, davacının kusurunun tespit edilemediği gerekçesi ile davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için hükmedilen aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık ayrı ayrı 600,00 TL ye çıkarılmasına, hükmedilen nafakanın dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak devamına, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı kadın için hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 600,00 TL ye çıkarılmasına, hükmedilen nafakanın dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak devamına; kararın kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı kadının tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının ziynet eşya davasında dinlenen tanık beyanlarına göre, davacının takılarının davalı tarafça alındığı, takıların bozdurulduğu Euro yapıldığı, davalının da 3. Celsede bunu tanığa sorduğu, ancak tanık beyanlarına göre bu paranın da davalı tarafça alındığının sabit olduğu gerekçesi ile davacı kadının ziynet eşya davasının kısmen kabulü ile 1 adet 22 ayar 13 gramlık zincir (9.399,00 TL), 1 adet 22 ayar 8 gramlık künye (5.784,00 TL), 1 adet 22 ayar 9 gramlık alyans (6.507,00 TL), 1 adet 14 ayar 8 gramlık zincir (3.696,00 TL), 6 adet cumhuriyet altını (31.284,00 TL), 2 adet yarım altın (5.056,00 TL), 3 adet çeyrek altın (3.792,00 TL) ziynet eşyasının davalıdan alınarak davacı kadına aynen iadesine, ziynet eşya toplam değeri olan 65.518,00 TL'nin, 40.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, 25.518,00 TL sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın tarafından sunulan 29.01.2021 tarihli çekişmeli dava dilekçesinde dayanılmadığı için erkeğe yüklenen evi ve ailesi ile ilgilenmeme, maddî destek sağlamama ve iş yerinden kovma kusurlarının erkeğin kusurundan çıkarılması gerektiği, bu durunda dahi taraflar arasındaki kusur dağılımı değişmemekte olup kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu, yoksulluk nafakası isteyen davacı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf isteminin kısmen kabulüne, kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, hükmün 5 nolu bendinin kaldırılmasına, yerine gerekçeye uygun aşağıdaki şekilde yeni bent oluşturulmasına, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 15.09.2022 tarihine kadar 300,00 TL, 15.09.2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar 600,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, davalı erkeğin diğer istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyetler, nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf ve temyiz dilekçesinde, ortak çocukların 2022 yılı Kurban bayramından beri davalı erkeğin yanında yaşadığını bu nedenle çocukların velâyetlerinin davalı babaya verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı vekilinin bu iddiasının araştırılarak gerekirse çocukların bu konuda görüşünü içerecek şekilde, davalı babanın koşullarının çocuklar için elverişli olup olmadığı yönünde ve çocukların yaşam koşulları, barınma, eğitim, sağlık ve sosyal gelişimleri de dikkate alınarak yeniden sosyal inceleme raporu alınmasından sonra çocukların üstün yararları doğrultusunda velâyet hususunda bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ortak çocukların velâyeti yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.