Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6103 E. 2024/2380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davaları, ziynet alacağı ve boşanmanın fer'ileri olan maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri nazara alınarak takdir edilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/605 E., 2023/1185 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/4 E., 2022/902 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ile ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının kadına ödenmesine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların ilk önce aile konutundaki odalarını ayırdığını, sonrasında müvekkilinin ailesinin geçimini sağlamak için şehir dışında yaşamaya başladığını, 10 yıldır bir araya gelmedikleri, fiili olarak bitmiş bu evlilikte hiçbir yarar kalmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkek eşin, müvekkile hiçbir şey bırakmadan boşanmayı tesis edebilmek için planlı bir şekilde harekete geçtiğini, ilk önce mal varlığını azalttığını sonra dava açma yoluna gittiğini, davalı erkeğin arkadaşlarıyla bekar hayatı yaşadığını ve kimseye hesap vermediğini, davacının İskenderun'a kardeşinin yanına çalışmaya gittiğini söyleyerek evden ayrıldığını, evine maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde davacı erkek eşin ağır kusurlu olduğunu, davacının onlar hayatlarında yokmuş gibi umursuzca hayat yaşadığını, bağımsız konut tahsis etmediğini, kayınvalidesi ile birlikte yaşadıklarını, kayınvalidesinin müvekkilini hiç benimsemediğini, sürekli cahillikle, bilgisizlikle, fakirlikle ve yoksulluk ile aşağıladığını, davacı erkek eşin müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL nafaka ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, bağımsız konut tahsis etmediği, ailesi ile birlikte yaşadıkları, tarafların 10 yıldır ayrı yaşadıkları, eve sürekli geç geldiği, bazı geceler hiç gelmediği, eve bakmadığı, eve pazar parası bırakmadığı, 4-5 yıl süreyle İskenderun'da çalıştığı, çalıştığı dönemde ailesinin yanına gelmediği, davalı kadın evi geçindirmek için el işi, turşu ve yufka yaptığı, 2018 yılında Samsun'a döndüğünde eşinin yanına gitmediği, babasının evinde kaldığı, iş yaparken kadına danışmadığı, kadını küçük gördüğü, hakaret ettiği, aşağılayıcı sözler söylediği, kadına ve kızına fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadın ameliyat olduğunda konsere gittiğine dair paylaşımda bulunduğu, kadının ise eşine karşı "şerefsiz " dediği, erkeğin anne babasına karşı " köpek" şeklinde hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkek eşin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 150,00 TL arttırılarak 750,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına ve kadın yararına 70.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve ferileri, ziynet eşyası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin davası, nafaka ve tazminatların miktarları ile ziynet eşyasının reddedilen kısmı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, davacı erkeğin ve kadının boşanma davalarının kabulünün yerinde olup olmadığı, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı- davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davacı- davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki yazılı temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...