"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1104 E., 2023/1279 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/63 E., 2022/250 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin özellikle son beş yıllık süreçte birçok nedenden ötürü eviyle, çocuklarıyla ilgilenmeyi bıraktığını, evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadına hakaretlerde bulunduğunu ve ağır psikolojik baskı uyguladığını, her gün eve alkollü olarak geç saatlerde geldiğini, erkeğin bankalara karşı da aşırı borçlanma içerisine girdiğini, herhangi bir haciz gelmemesi için evi, arabayı ve şirketi kadının üzerine yaptığını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit mesajı attığını, kadını yalnız bırakarak hiçbir sosyal etkinliğe kadını götürmediğini, evdeki eşyaları kırdığını, ayrılık sürecinde eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığını,erkeğin işyerinde yanında çalışan .... isimli kadınla çok fazla samimi olmaya başladığını, uzun süreler iş var bahaneleriyle eve gelmediğini, eve geldiğinde dahi konuşmaları ve mesajlaşmalarının sürekli olarak devam ettiğini, bu durumun artık dayanılmaz bir noktaya gelmesi nedeniyle, aile büyüklerinin de kararıyla erkeğin evden ayrıldığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık TEFE/TÜFE oranında arttırılmasına,100.000,00 TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, son iki yıldır kadının kendisini eve almaması nedeniyle iş yerinde ve arabada yattığını, daha sonrasında ev tutmak zorunda kaldığını, kadının kendisinden habersiz kapı kilidini değiştirdiğini, erkeğin eşine ve çocuklarına hep iyi bir eş ve baba olmak için çabaladığını, kadının kendisini evden kovduğunu, telefonla ya da mesajla konuşmak için ulaşmaya çalıştığını ancak konuşamadığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ilevlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylar bakımından, davalı karşı davacı erkeğin alkol alarak eve geç saatlerde gelmesi, evdeki eşyalara zarar vermesi, güven sarsıcı davranışta bulunması ve uzun yıllardır vergi borcunun ödemeyerek yüklü miktardaki borçlanarak davacının aşırı borç yükü ile karşılaşması davranışlarında bulunduğu anlaşılmakla davalı karşı davacının ağır kusurlu olduğu, davacı karşı davalının ise evin kilidini değiştirerek davalı karşı davacı erkeğin eve girmesine engel olduğu dikkate alındığında az kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın için takdir olunan aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, ortak çocuk için takdir olunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına atfedilecek bir kusur bulunmadığını, karşı tarafın evin kilidinin dava açıldıktan sonra değiştirildiğini beyan etmekte olup, dava açıldıktan sonra öne sürülen hususların iş bu davada değerlendirilmesinin de mümkün olmadığını, karşı davanın kabulünü gerektirir hiçbir delil olmadığını belirterek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, kadın için takdir olunan tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları, kabul edilen nafakalar ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları, kabul edilen nafakalar ve miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, asıl boşanma davasının kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.