"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3098 E., 2023/466 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/245 E., 2021/297 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesini istemediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadının, erkeğin ailesine kötü davrandığını, ailesini istemediğini, sinirli olduğunu, psikolojik tedavi gördüğünü, iftira attığını, tehdit ettiğini, sık sık ortak konutu terk ettiğini iddia ederek boşanma talebinin kabulüne, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli 2019/320 Esas 2020/320 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, birlik görevini ihmal ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise erkeğin ailesini istemediği ve birlik görevini ihmal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu gereği ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ortak çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl ocak ayından itibaren TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2021 tarih ve 2020/1730 Esas 2021/614 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden gerekçesinin kendi içerisinde çelişkili olduğu, denetlenebilir bir karar bulunmadığı belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve numarası belirtilen kararıyla; erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığı, kadını ailesinin evine bıraktığı, kadının ise erkeği istemediğini söylediği, erkeğin ailesini ve misafirleri ortak konuta kabul etmediği, sürekli olarak küsüp ailesinin yanına gittiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu gereği ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ortak çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl ocak ayından itibaren TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının bulunmadığı ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, hükmedilen nafaka miktarlarının ise dosya kapsamı dikkate alınarak az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmediği halde davacı kadına, ilk kararda yüklenmeyen, kadının sürekli küsüp ailesinin yanına gittiği vakıasının kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, erkeğin ise fiziksel şiddet uyguladığı ve eşine karşı ilgisiz olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğu, reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü dikkate alındığında kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğu belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun tespitine, ortak çocuk yararına aylık aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl ocak ayında TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl ocak ayında TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının, istinaf dilekçesinde belirtilen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.