"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1762 E., 2023/800 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/362 E., 2022/218 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kadının, müvekkiline ve ailesine ilgisiz olduğunu, aşırı kıskanç tutumu ile kendisine zarar verdiğini gibi müvekkiline ve çevresine de zarar vermeye başladığını, özel konuları başkaları ile paylaştığını, olayları çarpıtarak başkalarına anlatmak suretiyle huzursuzluk çıkardığını, müvekkilinin kredi kartı ile habersiz şekilde kendi ailesine harcama yaparak güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, kadının babasının müvekkilinden borç aldığını ve müvekkilinin büyük borç altına girdiğini, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, erkeğin evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eve geç geldiğini ve müvekkilini yalnız bıraktığını, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, ailesine hakaret ettiğini, 10.06.2020 tarihinde ise evden gönderdiğini ve müvekkilinin 12.06.2020 tarihinde eve geldiğinde kapı kilidinin değiştirilmiş olduğunu gördüğünü ve eve girmesine engel olunduğunu, tarafların bu olaydan itibaren ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 400.000,00 TL maddî, 750.000,00 TL manevî tazminata, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, erkeğin ise, kadının babasını arayarak "Gelin kızınızı alın" şeklinde söylediği, aynı günün akşamı kadının hastaneye kaldırıldığı, bu süreçte erkeğin, kadının yanında bulunmadığı ve kadın ile anne ve babası hastaneden çıkıp tarafların ortak konutuna gittiğinde kapı kilidinin değiştirilmiş olduğunun görüldüğü, tarafların bu olaydan sonra fiilen ayrı yaşamaya başladıklarının anlaşıldığı, evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükler bakımından sabit görülen davranışları ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, yoksulluk nafakasına her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, kadının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen tazminatların miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, erkek vekilinin dosyaya sunduğu beyan dilekçesi ile kadının butiğinin olduğunu, butiğin ikinci şubesini açtığını belirtmiş ise de, UYAP sisteminden yapılan kontrolde kadının SGK kaydının olmadığı, herhangi bir gelirinin gözükmediği, bu nedenle kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin ve miktarının yerinde, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların ayrı ayrı kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.