"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1093 E., 2023/86 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/558 E., 2022/254 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin anlaşılmaz tavırları olduğunu, sürekli kavga, tartışma ortamında çocuklarında huzuru kaçtığını, sürekli kadına hakaret ettiğini bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; eşiyle bir geçimsizliğinin olmadığını, evde huzurunun gayet iyi olduğunu, işçi olarak çalıştığını, devamlı bir işinin olmadığını, buna rağmen eşini ve çocuklarını mağdur etmemek ve onların tüm ihtiyaçlarını ve kimseye muhtaç olmamaları için çaba sarf ettiğini, ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının evi terk edip gittiğini, kadını evden kovmadığını, ablasının evine gideceğini söyleyip müşterek eve dönmediğini, ayrıca istemiş olduğu maddî ve manevî tazminat ile nafaka isteminin de evi kendisinin terk etmesi ve kusurlu olduğu halde kendisini haklı gösterip para koparmak istediği açık ve net olduğu bu nedenle davacının açmış olduğu davanın reddine, yapılan masrafların ve avukatlık vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının dinlenen tanıklarının beyanlarında; taraflar arasında yaşanan olaylarda tarafların birbirini suçladığını, erkeğin kadına hakaret ettiğinde kadının da aynı şekilde kadına karışılık verdiğini son yaşanan olayda erkeğin ortak çocuğa kızdığını ve bu nedenle tartıştıklarını, kadının müşterek evden gidip boşanma davası açtığını, taraflar arasında önceden yaşananlar hakkında beyanda bulunup, genel anlamda duyuma dayalı olarak anlatımlarının olduğu, erkek tanıklarının beyanlarında ise; tarafların ayrılıklarını görmediğini, herhangi bir geçimsizliğine şahit olmadığını, kimin nasıl evden ayrıldığını görmediğini ve evliliklerini temelden sarsacak nitelikte başkaca bir olaya şahit olmadıklarını beyan ettikleri, tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacının ileri sürdüğü vakaların somut olarak ortaya konmadığı, tanıkların da birebir bilgiye ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, iddia edilen vakaların soyut ve genel geçer bir şekilde ileri sürüldüğü, dolayısıyla davacının iddia ettiği vakalar yönünden davasını ispata elverişli başkaca da bir delil de ortaya konulamadığı, bu haliyle erkeğe atfı kabil bir kusurda ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; iddiaların ispatlandığı, erkeğin kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada toplanan deliller ve yeminleri tahtında dinlenen taraf tanıklarının beyanlarına ve özellikle taraflar arasında yaşananları en iyi bilebilecek durumda olan tarafların ortak çocukları olan tanık ... ile ...'un beyanları ile erkeğin öteden beri süreklilik arz eder şekilde eşine hakaretlerde bulunduğu, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu hale geldiği, bu kusur tespitine göre de, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, ortak çocuğun tespit olunan velâyet tercihi, anne yanında yaşayan çocuğa yönelik herhangi bir ihmal veya istismar bulgusuna rastlanmadığı, çocuğun velâyetinin anneye verilmesi konusunda herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı ve fiili durum dikkate alındığında, ortak çocuğun üstün menfaati gözetilerek velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, kadının bir tekstil işyerinde asgari ücretle çalıştığı, düzenli ve sürekli gelir elde ettiği, erkeğin ise inşaatta bekçilik yaptığı, aylık ortalama 2.000,00 TL gelirinin bulunduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kabulü ile kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın için 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kadının kusurlu hareketlerini dikkate almadan ve kadın tanıkların duyuma dayalı olan ve görgüye dayalı olmayan beyanlarını dikkate alarak erkeğin tam kusurlu olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kabul edilen dava ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.