Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6120 E. 2024/5404 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2136 E., 2023/788 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/365 E., 2022/225 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair yönler hakkında ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar ve miktarları yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, kusura yönelik verilen karar davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkek vekilinin kusura yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer, davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlendikten henüz bir hafta sonra bayram arefesinde; babasının kadını arayarak çantanı hazırla gelip seni alacağım dediğini, erkeğin ise bu durumu haklı olarak kabul etmeyip, bayramı birlikte geçiririz bayramlaşmak için babanlara gideriz dediğini, kadının bayramı babamlarda geçireceğim dediğini, erkeğin ailesi tarafların müşterek konutlarında yanlarında kalmakta iken bir gece, erkek ve babası eve biraz geç geldiklerinde ve uyumak için odalarına geçtiklerinde kadının hiçbir sebep yok iken kadının, misafirlerin de duyacağı seste tartışma çıkarıp bağırmaya başladığını, hakaretler edip ağlayıp gerginlik çıkardığını, beni istemiyorsan babanlara söyle diyerek bağırdığını, sevmiyorsan git söyle dediğini, bu seslere erkeğin annesi ve babasının tarafların yanlarına geldiğini, kadın gecelik ile olduğu için erkeğin odadan dışarı çıkmaması için içeriye doğru çektiğini, bu esnada kadının, erkeğin koluna vurduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların düğünden hemen sonra kendi evlerine gitmeyip kaynana ve kayın babasının evinde kaldıklarının hatta ilk tatillerini dahi erkeğin abisi, hanımı ve çocukları ile birlikte beraber yapmak zorunda kaldıklarını, erkek iltifat yapmaya çalışsa annesinin hemen "Kılıbık olma" diye uyarılarda bulunduğunu, erkeğin ailesinin evliliklerine her zaman müdahale ettiğini ve evliliklerini yönlendirdiğini, kadının başka şehre gelin gittiğini, burada yalnız olduğu için eşinden beklediği ilgiyi hiç görmediğini, erkeğin tatlıcı dükkanı işlettiğini, ikinci dükkanı da açtıktan sonra sabah erken kalkarak işe gitmekte ve gece geç saatlere kadar çalışıp eve geç saatlerde geldiğini, eve gelince de eşi ile sohbet etmek, zaman geçirmek yerine telefon ile uğraştığı, televizyon seyrettiği, uyuduğu, evlendikten 3 hafta sonra hamile olduğunu öğrenip erkeğe hastaneye gidelim diye söylediğinde ise oralı olmayarak hastaneye götürmediğini, tanıdıkla doktora gittiğini, daha sonra bebeğin gelişiminin durduğunu ve kürtaj olması gerektiğini öğrendiğini ve Nizip'e gelerek kürtajı yaptırdığını, son olarak kadını darp ettiğini, kuzeninin kadını aldığını, evliliğinin ilk zamanlarında altınlarını sorduğu ancak erkeğin sokak ortasında tartışarak altınları vermeyeceğini söylediğini ve altınları sattığını ve sadece 4 yüzük ve 1 küpenin kadına kaldığını, 8 tek bilezik ( 2 tanesi 22 Gram, 2 tanesi 25 gram, 2 tanesi 26 gram ve 2 tanesi 30 gram), şimdilik 3.000,00 TL, gerdanlık 80 gram 5.000,00 TL, Urfa akıtma (Tabutlu) 75 gram 4.000,00 TL, isimlik kolye 15 gram 2.000,00 TL değeri olan altınların aynen olmadığı takdirde bedelinin kadına verilmesine, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin iddialarını ispatlayamadığı, birliğin temelinden sarsılmasında evlilik birliğinin devamı sırasında eşine şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, ispatlanamadığından kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının çalışmadığı, ailesinin geçimini sağladığı, erkeğin ise tatlıcılıkla uğraştığı, 14.08.2021 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından hemen önce 03.08.2021 tarihinde işi bıraktığı, halen çalışmıyor göründüğü, UYAP üzerinden yapılan incelemede üzerine kayıtlı motor ve motorsiklet ve de 1999 model aracının bulunduğu, kadının talebi üzerine dosya içerisine getirtilen erkeğe ait banka hesap hareketlerinin incelenmesinde; işi bıraktığı tarihten önce oldukça yüklü para girişine dair hesap hareketlerinin olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000.00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, kadının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine yoksulluk nafakasına ve tazminatlara hükmedilmesi ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin kusura yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer, davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.