"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/234 E., 2023/669 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/405 E., 2022/856 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflarca daha önce açılan boşanma davasının reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, bahse konu kararın kesinleşmesinden itibaren yaklaşık 6 ay geçmiş olmasına rağmen davalı tarafın ortak konuta dönmediğini, kadının eve dön çağrısı yaptığını ve usule uygun tebliğ edildiğini, yasanın aradığı 2 aylık sürenin geçmiş olmasına rağmen davalı tarafın ortak konuta dönmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat, 500,00 TL tedbir/iştirak, 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, boşanma davasını kabul etmekle birlikte nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, daha önce açılan boşanma davası sonrası kadının evden ayrıldığını, erkeğin barışma taleplerini kabul etmediğini, eşinin ve çocuklarının eve dönmemesi üzerine ve Gaziantep'te kimsesinin olmaması nedeniyle ortak konuttan ayrılarak Kilis'e ailesinin yanına döndüğünü, ortak konutu da kiraya verdiğini, erkeğin boşanma ve sonrasında defalarca eşine eve dönmesi için birleşme talep etse de davacının kabul etmediğini, eve dönmediğini, ortak konutu terk edenin kadın olduğunu, davacı tarafın ortak konutta bulunan kiracıyı zorla çıkardığını davacı tarafın bir araya gelme isteğinde bulunmadığını belirterek davacının boşanma davasını kabul etmekle birlikte haksız ve mesnetsiz nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli, 2020/86 Esas ve 2021/258 Karar sayılı kararı ile erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesi ile tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, kadın lehine hükmedilen tazminatların gerekçesi yazılırken davalının davacıya psikolojik şiddet uygulaması nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği belirtilmiştir. Davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarihli kararı ile çelişki sebebiyle hükmün kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile terk nedeniyle açılan işbu davada, davalıya müşterek konuta dönmesi ihtarının 13.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının tebliğden itibaren iki ay içinde konuta dönmediği, davalı vekili tarafından Gaziantep ....Noterliği'nin 06.12.2019 tarih ve 23841 yevmiye numaralı ihtarı ile ihtara cevap verildiği, davanın iki aylık konuta dönme süresi dolduktan sonra 01.02.2020 tarihinde açıldığı, taraflar arasında Gaziantep 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/191 Esas - 2018/45 Karar sayılı dosyasında açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde asıl ve karşı davanın reddine karar verildiği ve bu kararın 14.05.2019 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten itibaren tarafların hiçbir şekilde biraraya gelmedikleri, davacının barışma taleplerinin davalı tarafından haklı bir sebep olmaksızın reddedildiği, evlilik birliğinin yeniden kurulamamasının davalının başka bir kadınla ilişki kurmak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesinden kaynaklandığı, davalının bir yıldır Suriyeli bir kadınla evli olduğu iş bu durumun davacı tanık beyanları ile sabit olduğu, davacıya izafe edilen ve ispatlanan herhangi bir kusurun bulunmadığı, davalının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak, davacı kadın için aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde sadakatsizliğe dayanmadığı, yargılama devam ederken bu yönde bir ıslahı da bulunmadığı, davalının sadakatsizliğinden bahisle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin yanlış olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf talebinin kabulüne, ilgili bendin kaldırılmasına, kadının manevî tazminat talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; manevî tazminatın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü vce 6 ncı maddeleri, 164 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.