Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6127 E. 2024/4971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3195 E., 2023/755 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Viranşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/904 E., 2022/492 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin haysiyetsiz hayat sürdüğünü, pisikolojık ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadının erkeğin ailesi ile yaşadığını, erkeğin ise uzakta yaşadığını, erkeğin 2016 yılı Ağustos ayında batı illerine çalışmak üzere evden ayrıldığını, o tarihten itibaren kadını hiçbir surette arayıp sormadığını, sürekli olarak hakaret ederek tehditle baskı yaparak evden kovmaya çalıştığını, erkeğin zina yaptığını beyan ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davalı eşin müvekkili davacıya ait 15 tane cumhuriyet altını, 3 çift burmalı altın bilesiz, 4 tane altın yüzük, 1 altın küpe ve 1 gümüş kemeri aldığını, bunların müvekkiline iadesine, 50.000,00 TL manevî tazminat, 20.000,00 TL maddî tazminata, 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının güven sarsıcı davranışları olduğunu beyan ederek kadın tarafından açılan davanın ve istenilen nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına,10.000,00 TL manevî tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2019 tarihli, 2017/475 Esas ve 2019/704 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince

boşanmalarına,kadın lehine 5.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 400,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, ziynet eşyası alacağının bu dosyadan tefrikine, karşı davanın reddine karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkek vekili boşanma hükmü dışındaki yönlerden istinaf kanun yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1317 Esas, 2021/1950 Karar sayılı kararı ile davacı-karşı davalı kadının, dava dilekçesinde haysiyetsiz hayat sürme, zina pek kötü muamele, davalı-karşı davacı erkeğin ise onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma sebebi gösterilerek davalarını açtığı, mahkeme tarafından tarafların boşanma nedenin açıklattırılmadığı, ön incelemede uyuşmazlığın evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğunun kabul edilerek yazılı gerekçe ile asıl davada tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince

boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının (boşanma hükmü hariç) kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine şiddet uyguladığı ve evi terke zorladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL manevî 5.000,00 TL maddî tazminatın yasal faiziyle davalı erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece Mahkemesinin kararı asıl davada boşanma yönünden kesinleştiği halde İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılamaya devam edilerek, kadının asıl davasında tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkeğin ise karşı boşanma davasının reddine karar verilmesi hatalı olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının asıl ve karşı davalarda boşanmaya ilişkin verdiği hükümlerin kaldırılarak, davacı-karşı davalının asıl davasında boşanma hükmü kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada ise, davalı-karşı davacının karşı davasının konusu kalmadığından boşanma davasının reddine dair hükmün kaldırılarak, davalı-karşı davacının karşı davasında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, karşı davada ise haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalı-karşı davacı erkeğin asıl davada boşanma ile reddedilen karşı dava dışındaki istinaf taleplerinin hukuka ve usule uygun olduğundan esastan reddine, davalı-karşı davacının asıl davada boşanma ile reddedilen karşı davaya yönelik istinaf talebinin kabulü ile, Viranşehir 1.Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesinin 08.03.2022 tarih, 2021/904 esas, 2022/492 karar sayılı kararının asıl davada boşanma hükmü ile reddedilen karşı davaya ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, davacı-karşı davalı kadının boşanma davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulünde kusur, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, tazminatlar yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, tazminatlar yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.