"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1993 E., 2023/739 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/742 E., 2022/27 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve çeyiz eşyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, çeyiz eşyası davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davacı-davalı kadın vekilinin temyizine konu çeyiz eşyası davasının miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı kadın vekilinin çeyiz eşyası davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin karşılıklı boşanma davaları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin müvekkiline ekonomik, sözlü, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilin ailesinin ortak konuta misafirliğe gelmesini problem ettiği gibi ailesini ziyarete gitmesine de izin vermediğini, müvekkilin ailesine hakaret ettiğini, bağırıp çağırdığını, saygı sınırını aşan davranışta bulunduğunu, müvekkilini anne ve babasının yanında darp etmeye çalıştığını, erkeğin ve ailesinin müvekkiline yönelik dışlayıcı ve saygısız tutumlar sergilediğini, müvekkilini sürekli kendi ailesinin evine bırakıp işe gittiğini, bekarlık hayatındaki gibi yaşadığını, aşırı kıskançlık yaptığını, tek başına markete dahi göndermediğini, yalan söylediğini ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, ibadethanelere, dini sohbetler gitmesini engellediğini, eski nişanlısı ile görüştüğünü, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde 500,00 TL bedelinin tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının evlendiği günden itibaren cep telefonunu ile meşgül olduğunu ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline "Sen bana karışamazsın" şeklinde söylediğini, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili ve ailesini benimsemediğini, sanki hiç evlenmemiş gibi davranmaya devam ettiğini, müvekkili ile ilgilenmediğini, müvekkiline "Sevmediğini, ısınamadığını, güvenmediğini" söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, tek başına dini toplantılara, dergahlara gitmek istediğini, evlilik birliği içerisinde yaşanan her şeyi kök ailesine yansıttığını, ailesinin ise evlilik birliğine sürekli müdahale ettiğini, kadının, müvekkilinin annesine hakaret edip dövmeye çalıştığını, kendi rızasıyla evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının evden tek başına çıkmasına izin vermediği, kadının anne babasına "Dokuz aydır evliyim, daha doğru dürüst eşimle yatmamışım" şeklinde söylediği ve evinin mahremini paylaştığı, kayınpederinin yakasından tutarak saygı sınırını aştığı, kadının ise, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediği, kayınvalidesine hakaret ettiği ve üzerine yürüdüğü, eşi için "Deli" şeklinde söylediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, tarafların çeyiz eşyalarının 07.01.2021 tarihinde kadına teslim edildiğine ilişkin tutulan tutanağı dosyaya sundukları, dosyaya sunulan mesaj içeriklerine göre erkeğin dava açılmadan önce çeyiz eşyalarının teslimini teklif ettiği, kadının buna yanaşmadığının görüldüğü, kadının dava tarihinden önce ortak konuttan çeyiz eşyalarını almasına herhangi bir fiili engel olmadığı halde kendi tercihi ile almadığının anlaşıldığı ve kadının davayı açmakta haklı olmadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 450,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleşince yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, çeyiz eşyası davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi ile çeyiz eşyası alacağı davası vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve miktarı, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, gerçekleşen kusur durumuna göre, karşı davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri nazara alındığında tarafların koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünde verilen kararın isabetli olduğu, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadınlehine takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, kadının çeyiz eşyalarının dava açıldıktan sonra tutanakla kendisine teslim edildiği, mahkemeninde kabulünde olduğu üzere kadının davadan önce çeyiz eşyalarını teslim almaktan kaçındığı ve dava açmakta haklı olmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve çeyiz eşyası alacağına dair gerekçesinin doğru olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, çeyiz eşyası alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve miktarı, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, tarafların reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.