Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6135 E. 2024/2717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyizi aşamasında, davalı erkeğin ayrı bir mahkemede açtığı boşanma davası ile mevcut davanın birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, kadın aleyhine farklı bir mahkemede boşanma davası açmış olması ve davalar arasında bağlantı bulunması sebebiyle, her iki davanın birleştirilerek birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1810 E., 2023/740 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/629 E., 2022/35 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya yeterince ilgi göstermediği, davacıyı sürekli babasının yanına gönderdiği huzursuzluk çıkardığı, şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evden kovduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ziynet eşyalarının iadesine ve adli yardım talebinin kabulüne hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tanık beyanlarından davalıya kusur olarak izafe edilen müşterek evden kovma, ilgisizlik, şiddet ve hakaret iddialarının ispat olunamadığı, tanık beyanlarında geçen bir kısım olayların ise dava dilekçesinde dayanılan vakıalardan olmaması sebebi ile kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadığı, davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 05.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 12.03.2021 tarihinde vekâletname ve beyan dilekçesi sunduğu, beyan dilekçesinde ileri sürülen vakıaların dilekçenin süresinde olmaması nedeni ile dikkate alınmadığı, süresinde cevap dilekçesi sunmayan davalının, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu tüm vakıaları inkar etmiş sayıldığı, kaldı ki davalı tarafça verilen beyan dilekçesinde; davacı eşin abisi ... ve ablası ... tarafından davalının darp edildiği, tüm bunlara rağmen davalının 3 gün sonra davacı eşi aracılar vasıtası ile ikna ederek müşterek konuta getirdiği ancak hiçbir sebep yokken davacı eşin ziynet eşyalarını da alarak evi terk ettiğinin ileri sürüldüğü, davacı eşin abisi ve ablasına yönelik darp iddiasının davacı kadına kusur olarak yüklenmeyeceği, bu olaydan sonra davalı erkek tarafından barışma giriminde bulunularak davacı kadının müşterek konuta geri getirildiği, davalı kocanın eve döndüğü döneme kadarki süreçte meydana gelen olaylar yönünden davacı kadını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, taraflar arasındaki fiili ayrılığın da tek başına boşanma sebebi olamayacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları sebebiyle mahkemece boşanmaya karar verilebilmesi için davacı tarafından geçimsizlik konusunda davalının az da olsa kusurlu olduğu olgusunun ispat edilmesinin gerektiği, davalı kocaya yönelik ileri sürülen boşanma sebeplerinin davacı tarafça sübuta erdirilemediği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine davacı lehine takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar kesinleşinceye kadar devamına, ziynet eşyasının iadesi davası tefrik edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde davalının kusurlu davranışlarına ilişkin delilleri sunmalarına rağmen tüm taleplerinin reddedildiği, evlilik birliği devam ederken davalının imam nikahı kıyarak başka bir kadınla evlendiği bu kadından çocuğunun olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesinin kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesine hitaben sunduğu 17.05.2023 tarihli dilekçesi ile kadın aleyhine boşanma davası açtığını, birleştirme hususunun değerlendirilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadının açtığı davanın kabulünün gerekip gerekmediği, kadın tarafından açılan eldeki evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile erkek tarafından açılan boşanma davasının birleştirilerek karar verilmesinin gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 166 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince, davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddî-manevî tazminat, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür.

2.Davacı kadın tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın reddine karar verilmiş, davacı kadının hükmün tamamına yönelik istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı kadın vekili tarafından hükmün tamamına yönelik olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Davalı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesine hitaben sunduğu 17.05.2023 tarihli beyan dilekçesinde, Şanlıurfa 4. Aile Mahkemesi'nin 2022/200 Esas sayılı dosyası ile kadın aleyhine boşanma davası açtıklarını, her iki davanın birleştirilerek görülmesi hususunun değerlendirilmesini talep ettiğine ve davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, eldeki dava ile davalı erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek görülmesi, delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden, hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkamesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.