"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1236 E., 2023/92 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/443 E., 2020/235 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından, maddî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları ile manevî tazminat talebinin reddi yönünden; davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası ile miktarları, boşanma davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut Uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın lehine hükmedilen maddî tazminata faiz uygulanmamasına ilişkin hüküm davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı kadın vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin, reddedilen yönler dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, eve maddî katkı sağlamadığını, çocukların masraflarını karşılamadığını iddia ederek davanın kabulüne evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 730.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının uzlaşmaz ve saldırgan olduğunu, erkeğe hakaret ettiğini, aşağıladığını, erkeğe küfür ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini aksi takdirde çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ortak konutun maddî giderlerine katkı sağlamayacağını belirterek ortak konuttan ayrıldığı ve ayrıldıktan sonra ortak konutun giderleri ve ortak çocukların ihtiyaçlarına maddî katkı sağlamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan ... ergin olduğundan velâyeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk ... yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 11.09.2020 tarihli tashih şerhi kararı ile; kadının nüfus müdürlüğüne yaptığı başvuru neticesinde isminin Hazal olarak düzeltilmesi nedeniyle gerekçeli kararın tamamında kadının ''GAZAL'' olarak yazılı isminin ''HAZAL'' olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları, manevî tazminat talebinin reddi ile kötüniyetli yapılan istinaf başvurusu nedeniyle erkek hakkında para cezasına hükmedilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin doğru olduğu, kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin koşullarının oluştuğu, yaşanan olaylarda kişilik haklarının ihlali söz konusu olmadığından manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu ve yoksulluk nafakası miktarının da uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; maddî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları, manevî tazminat talebinin reddi ile kötüniyetli yapılan temyiz başvurusu nedeniyle erkek hakkında para cezasına hükmedilmesi, maddî tazminata hüküm tarihinden itibaren faiz işletilmesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, kadının manevî tazminat talebinin reddi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 331 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin maddî tazminata faiz uygulanmamasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
4. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.