Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6146 E. 2024/4791 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/754 E., 2023/494 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/635 E., 2022/183 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin evliliğe aşırı müdahalede bulunduğunu, daha önceden de davalar açılıp feragat edildiğini, müvekkilinin ailesinin müşterek eve gelmesini istemediğini, 2019 yılında kadının nafaka davası açtığını, bu süreçte ev alınmasını istediğini, müvekkilinin emekli olarak ev aldığını ama bu eve yerleşmediğini, boşanmak istediğini sürekli tekrarladığını, kadının müvekkilin ailesine küfür ve hakaret ettiğini, işyerinin camlarını kırdığını, annenin çocukları babaya karşı doldurduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin gerektirdiği yükümlülüklere aykırı davrandığını, müvekkiline ve çocuklarına karşı sürekli hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, psikolojik baskı uyguladığını, onur kırıcı davranışlar sergilediğini, müvekkiline karşı darp uyguladığını, evlilik süresi içerisinde bir eşten beklenen ve üzerine düşen sorumlulukları hiçbir şekilde yerine getirmediğini, davalı ile müvekkilinin artık bir araya gelme ve aile birliğini kurma ihtimallerinin bulunmadığını, davalı yanın etkin kusurları nedeniyle evlilik birliğinin fiilen sonlandığı ve çekilmez hale geldiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocuk ... için 1.000,00 TL, ... için 800,00 TL, Muhammed için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacının Malatya 1. Aile Mahkemesine sunduğu 16.07.2019 havale tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı eşiyle evlilikleri boyunca sözlü ve fiziki şiddete maruz bırakıldığını, ortak çocuklar için tüm haksızlıklarına zulmüne rağmen evlilik irliğinin devamını sağlamaya çalıştığını, son olarak eşinin yine şiddet uygulaması nedeniyel şikayetin üzerine davalı hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini, şu an eşiyle ayrı yaşadığını ortak çocuklar kendisiyle kaldığını, çalışmadığını ve hiçbir gelirinin bulunmadığından bahisle dava tarihinden başlamak üzere şahsı ve evin giderleri için aylık 1500 TL, ortak çocuk ... için aylık 1000 TL ve ortak çocuk ... için aylık 8.00 TL olmak üzere aylık toplam 3.300 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ailesine küfür ve hakaretlerde bulunduğu, erkeğin kardeşinin dükkanının camlarını kırdığı, erkeğin de kadına ve ortak çocuğa hakaret ettiği, eşine ve çocuklara ekonomik şiddet uygulayıp, onların ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşini ve ortak çocuk ...'yi evden attığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 350,00 TL, ... için 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, çocuk ... yararına takdir edilen 500,00 TL tedbir nafakasının reşit olduğu 27.03.2021 tarihine kadar devamına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının boşanma davasının kabulü, kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur, tazminat ve nafaka miktarları, birleşen davanın reddi ile müşterek konut hakkında tahsis kararının kaldırılması yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, davacı-davalı erkeğin ailesinin işyerine giderek camları kırdığı, eşine ve ailesine hakaret ettiği, buna karşılık erkeğin de davalı-davacı kadın ve ortak çocuklara sürekli hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği, ortak çocuk ...'yi evden atıp, eşine de onu istemediğini söylediği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu, davalı-davacı kadının ise hafif kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına takdir edilen tazminat ve nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın için 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar 2010 doğumlu ... için aylık 750,00 TL, 2019 doğumlu ... için aylık 500,00 TL iştirak nafakası, nafakanın gelecek yıllarda kararın kesinleştiği tarih başlangıç tarihi olarak kabul edilerek yıllık ÜFE artış oranında arttırılmasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.