Logo

2. Hukuk Dairesi2023/617 E. 2023/2509 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuk mallarının korunması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı ve velayet sahibi annenin çocuk mallarını yönetmedeki özen yükümlülüğünü ihlal edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Velayet sahibi annenin çocukların mallarını yönetmekte yeterli özeni göstermediğini ispata yarayan delillerin bulunmadığı, tek başına iki taşınmaz ve bir aracın annenin üzerine kayıtlı olmasının çocuk mallarının kötüye kullanıldığını veya ağır biçimde ihlal edildiğini göstermeye yetmediği değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/661 E., 2022/807 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Soma 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/57 E., 2021/283 K.

Taraflar arasındaki çocuk mallarının korunması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 13.05.2014 tarihinde ilçede meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden maden şehidi Sebahattin'in anne ve babası olduklarını, oğullarının vefatı üzerine mirasçı olarak geriye davalı eşi ve çocukları Yusuf ... ve Hilal'in kaldığını, maden kazası nedeniyle yakınlarını kaybedenlere yapılan ayni ve nakdi yardımlar neticesinde Soma ilçesinde 3 adet, Akhisar ilçesinde 1 adet olmak üzere toplam 4 taşınmaz ile 1 adet araç alındığını, Soma İş Mahkemesinin 2014/760 Esas sayılı dosyasında görülen maddi, manevi tazminat istemli davanın ise henüz sonuçlanmadığını, buradan da tazminatlara hükmedileceğini, Soma ilçesinde bulunan 2 taşınmazın davalı ve ortak çocuklar adına miras payları oranında tapuya kayıtlı olmasına rağmen, diğer 2 taşınmaz ve aracın sadece davalı adına kayıtlı olduğunu, davalının savruk bir hayat yaşamaya başladığını, taşınmazları satılığa çıkardığı duyumunun alındığını, tüm bu nedenlerle çocuk mallarının korunması noktasında öncelikle araç, mahkemece hükmedilecek tazminatlar ve taşınmaz kayıtları üzerine tedbirler konularak üçüncü kişilere devrinin önlenilmesine, çocukların menfaatleri doğrultusunda değerlendirme yapılarak yasalarda öngörülen her türlü tedbirin alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinde sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.09.2019 tarih ve 2018/300 Esas, 2019/367 Karar sayılı kararı ile tüm dosya kapsamının incelenmesinde, Soma maden kazasında hayatını kaybeden Sebahattin A.'nın anne-babası tarafından, eşi aleyhine çocuk mallarının korunması istemli iş bu davanın açıldığı, davalının savruk bir hayat yaşadığının ve taşınmazların bir kısmı ile 45 YP 383 plakalı aracı kendi adına tescil ettirdiği ve taşınmazları satılığa çıkardığının iddia edildiği; Manisa ili, Soma ilçesi İstasyon Zafer Mh. 854 ada 1 parsel E blok K.3 D.7 mesken, Manisa İli, Akhisar ilçesi 69 ada 22 parsel A blok 1 no.lu mesken ve 45 HA 383 plakalı aracın davalı adına tescil edildiği, Soma ilçesi 197 ada 2 parsel A-12 K.2 D.11 ve 3963 parsel B 14 blok K.2 D.12 olan meskenlerin ise miras hisseleri oranında davalı ve çocuklar adına tescil edildiği; davalının savruk bir hayat yaşadığı ve taşınmazları satışa çıkardığı iddiasını kanıtlamaya yönelik delil bildirilmediğinden bu iddialar davacı tarafça ispat edilemediği, velayet ve çocukların mallarını yönetme hakkına sahip olan annenin bu mallar üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği gözetildiğinde taşınmazların bir kısmının davalı adına tescil edilmiş olması hakim müdahalesini gerektiren bir durum olmadığı, velayet hakkına sahip olan annenin çocuk mallarını yönetmekte yeterli özeni göstermediği iddia ve ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2020 tarih ve 2019/2150 Esas, 2020/95 Karar sayılı kararı ile davada, davalı anne ile davaya konu çocuklar arasında menfaat çatışmasının olduğu, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü ve 9 uncu maddeleri ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 426 ıncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince çocukları bu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocukları temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi ... görülmediği; dava açılırken davacılar tarafından dava harcı yatırılmamış, yargılama sırasında da harç eksikliği giderilmeden karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafa dava başvuru ve maktu harcını yatırması için süre verilmesi, yatırdığı takdirde işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle davacıların istinaf talebinin kabulü İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacıların diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davalının eşi Sebahattin A.'nın 13.05.2014 tarihinde maden faciasında vefat ettiği, vefatından sonra çeşitli kurumlar tarafından ayni ve nakdi yardımların yapıldığı ve İş Mahkemesinde görülen davada da davalı ile ortak çocuklar lehine tazminata hükmedildiği, Dava dilekçesinde belirtilen mal varlığının elden çıkarıldığına ilişkin savurganlık iddialara karşın ise soyut iddia dışında ispata yarar bir delilin dosya içerisinde mevcut bulunmadığı, velayet hakkı bulunan davalının mal varlığının yönetimine dair kontrol ve önlem alınmasını gerektirir mahiyette bir davranışının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı annenin babasının temsil kayyımı olarak atanmasının ve yönetim kayyımı atanmamasının, davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ihbar edilmeden neticelendirilmesinin ... olmadığını; 2 taşınmaz ve aracın sadece davalı adına tescil edilmesinin çocuk malları hakkında gerekli özenin gösterilmediğini, annenin görevini ağır şekilde suistimal ettiğini ispata yeterli olduğunu; İlk Derece Mahkemesince bunun dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 352 nci maddesinde ana ve babanın, velayetleri devam ettiği sürece, çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlü oldukları, kural olarak hesap ve güvence vermeyecekleri, ana ve babanın yükümlülüklerini yerine getirmedikleri durumlarda hakimin müdahale edeceği kuralının öngörüldüğü, 4721 sayılı Kanun'un 360 ıncı maddesi gereğince ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse hâkimin, malların korunması için uygun önlemleri alacağı; hâkimin, özellikle malların yönetimi konusunda talimat verebileceği; belirli zamanlarda verilen bilgi ve hesabı yeterli görmezse, malların tevdi edilmesine veya güvence gösterilmesine karar verebileceği; 4721 sayılı Kanun'un 361 ... maddesinin birinci fıkrası gereğince çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi başka bir şekilde önlenemiyorsa hâkimin, yönetimin bir kayyıma devredilmesine karar verebileceği, bu maddelerdeki koşullar bulunmadıkça; başka bir ifade ile ana ve babanın çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermemeleri durumu mevcut olmadıkça; hakimin, çocuk mallarının korunması konusunda ana ve babanın yönetme hakkına müdahale edemeyeceği, bu sonucu doğuracak bir karar veremeyeceği; somut olayda, tüm dosya kapsamından, velayet hakkına sahip olan annenin çocukların mallarını yönetmekte yeterli özeni göstermediği iddia ve ispat edilemediği, tek başına iki taşınmaz ve bir aracın sadece annenin üzerinde kayıtlı olmasının, çocuklar adına miras payları oranında tapuya tescil ettirilmemesinin, çocuk mallarının kötüye kullanıldığını ya da ağır bir biçimde ihlal edildiğini ispata yeterli olmadığı; bununla birlikte, Kırkağaç ilçe nüfus müdürlüğü babanın 13.05.2014 tarihinde ölümü üzerine; 4721 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesi ve velayet, vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4 üncü maddesi gereğince, velayet hakkını kullanan davalı annenin yerleşim yeri Aile Mahkemesine bildirimde bulunulduğu, Savaştepe Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2014/100 Esas, 2014/114 Karar sayılı ilamı ile; velayet sahibi anneye yukarıda belirtilen maddeler uyarınca çocukların, varsa malvarlığını gösteren bir defter vermesi, bu malvarlığında veya yapılacak yatırımlarda ilerde gerçekleşecek önemli değişiklikleri bildirmesi, çocukların mallarını yönetmekte, her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermemesi halinde çocuk mallarının korunmasına ilişkin öngörülen tedbirlerin resen alınabileceğini ihtar ettiği; davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ihbarının zorunluluğuna ilişkin bir yasal düzenlemenin bulunmaması karşısında, davacıların buna yönelik istinaf taleplerinin reddedilmesi gerektiği; çocuklara temsil kayyımı olarak dedelerinin atanmasının, çocukların menfaatlerinin korunmadığını ve bu anlamda dedeleri ile çocuklar arasında bu dava nedeni ile menfaat çatışması olduğunu göstermeyeceğinden, davacıların buna ilişkin istinaf taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiği, davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin ... olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; çocuk mallarının korunmasına yönelik önlemlerin alınması için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 352 nci maddesi, 353 üncü maddesi, 360 ıncı maddesi, 361 ... maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.