Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6182 E. 2024/4256 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen tedbir nafakasının, boşanma kararı kesinleşmeden önce Bölge Adliye Mahkemesi tarafından arttırılıp arttırılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Tedbir nafakasının, boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce arttırılmasının mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devam edeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2327 E., 2023/1076 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/104 E., 2021/269 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin müvekkiline evlendikleri günden bu yana şiddet uyguladığını, müvekkilinin yaşadığı üzüntü sebebi ile yüz felci geçirdiğini, erkeğin gerek fiili ve gerekse manevî şiddetinden ortak çocukların da pay aldığını, son altı aydır başka yerde kaldığını ve eve bakmadığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkiline aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl arttırılmasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddialarını kabul etmediklerini, şiddet uyguladığına ilişkin alınan bir raporun mevcut olmadığını, ufak tefek her evde olacak şekilde aralarında yüksek sesle tartışmaların olduğunu, daha sonra birbirlerini affettiklerini, davadan 16 - 17 ay önce anlaşmalı olarak boşanıp evi kendi üzerine yazdırmasını istediğini, kadının evden tarlaya gidene kadar hiç susmadığını, müvekkilinin eşine ve çocuklarına karşı olan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak kadının evlilik birlikteliğinin getirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, erkek vekili ve erkek 24.06.2021 tarihli duruşmada; erkeğin de boşanmak istediğini beyan etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sürekli olarak kadına ve ortak çocuklarına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığı, kadına sürekli olarak hakaret ettiği, ortak çocuklara ve kadına aşağılayıcı şekilde hayvan lakapları ile hitap edildiği, kadının vefat etmiş olan annesi ve babası üzerinden ağır hakaretler ettiği, tarafların fiilen ayrı yaşamaları sürecinden önceki son tartışmanın da yaklaşık 2-3 sene öncesinde erkeğin kadının başına taşla vurulması neticesinde gerçekleştiği, erkeğin kadına taşla vurduğunu ikrar ettiği, tarafları barıştırmak amacıyla davalının yanına gidildiğinde davalının "taşla vurdum ölmedi gitti, vurdum ama gebermedi" şeklinde sözler söylediği, daha sonrasında da kadının üstüne çıkarak kadını yumruklamaya başladığı, erkeğin mezkur fiziksel şiddetleri sonrasında tarafların fiilen bir arada yaşamadıkları ve barışmadıkları, bir daha bir araya gelmedikleri, tarafların fiilen bir arada bulunmadıkları süreçte kadına maddî-manevî herhangi bir desteğinin olmadığı, davacının egzama hastalığındaki masrafların da davalı tarafından karşılanmadığı, erkek tanıklarının beyanlarının ise genel anlamda duyuma dayalı olduğu, tarafların ortak konutu içinde gerçekleşen olaylara ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, erkek tanıklarının beyanları ile erkek tarafından kadına yönelik şiddet, hakaret, tehdit gibi olumsuz bir davranışa şahit olunmadığına ilişkin beyanda bulunulmuş ise de, kadın tanıklarının mezkur görgüye dayalı yeminli beyanları ile erkek tarafından kadına ve ortak çocuklara yönelik olarak tarafların tüm dosya kapsamında kadına yüklenebilecek kusurun mevcut olmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfedilebilecek herhangi bir kusurun mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının, kararın kesinleştiği tarihi takip eden her yıl, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan ÜFE artış oranında artırılmasına, kadın için 15.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın için hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun nafakaların ve tazminatların miktarları yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle İlk Derece Mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydı ile 14.10.2020 dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının Daire karar tarihi itibarı ile aylık 2.000,00' TL ye yükseltilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl ÜFE artış oranında artırılmasına, kadın için 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; miktarların fahiş olduğunu ileri sürerek nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararı davalı erkek tarafından istinaf edilmediği ve bu tarih ile boşanma hükmünün kesinleştiği dikkate alınmaksızın; Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın için hükmedilen tedbir nafakasının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle arttırılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Daval erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm fıkrasının (B-2.bent yerine geçmek üzere:) hükümden tamamen çıkarılmasına yerine "Davacı kadın lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamı ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE artış oranında arttırılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.