Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6181 E. 2024/5410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranı, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/156 E., 2023/1293 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/85 E., 2021/629 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadını ve ailesini küçük gördüğünü ve aşağılayıcı sözler söylediğini, tarafların erkeğin ailesinin evine yakın bir yerde oturduklarını, ailesinin sürekli tarafları ziyaret bahanesi ile rahatsız ettiğini, hiç yalnız başlarına kalamadıklarını, yaptığı her işe erkeğin ve ailesinin kusur bulduklarını, ortada hiç bir sebep yokken bir gün erkeğin, kadına bağırıp çağırdığını ve şiddet uyguladığını, hastaneye başvurduğunu, uzaklaştırma kararı verildiğini, kadının İstanbul'a gidip tekrar geldikten sonra evdeki bir takım eşyaların götürüldüğünü, savcılığa şikayette bulunulduğunu, evden götürülen eşyaları için de alacak talebi olduğunu belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî tazminat talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; bir hafta sonu tatil planı yaptığında kadının "Sen bana nasıl sormadan plan yaparsın" şeklinde konuştuğunu, bu durum üzerine kadının kendisini yatak odasına kilitlediğini, erkeğe her fırsatta "Gideceksin bu evden, seni istemiyorum, engellisin, sağırsın, seni iş yerine bile engellisin diye almışlar" şeklinde aşağılayıcı sözler söylediğini, annesini arayarak "Beni kurtarın, ... beni dövüyor" diye yalan söylediğini, kadının düğün öncesi ve düğün sonrası bitmek bilmeyen isteklerinin olduğunu ve erkek tarafından karşılandığını, sürekli abisi ve diğer arkadaşları ile kendi hayatlarını ve evliliğini kıyasladığını, annesinin sürekli kadını yönlendirdiğini, evliliklerine müdahale ettiğini ve maddî taleplerde bulunmasını sağladığını, hemen hemen her tartışma esnasında erkeğe "Sağır" diye hitap ettiğini, erkeğin 1,5 yaşından beri işitme engelli olduğunu, özrü ile kadının dalga geçtiğini, dövdüğü şekilde iftira atıldığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 120.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...tanık beyanları ve Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/208 Esas sayılı dosyasından anlaşılacağı üzere davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı erkeğin de tevilli beyanlarından ortak hanede bulunan ev eşyalarını taşıtarak fiili olarak evliliğe son verdiği, davacı-karşı davalı kadının annesi Huriye Demir'in beyanına göre davalı-karşı davacı erkeğin babasının davacı-karşı davalı kadına hakaret ettiği, erkeğin buna sessiz kaldığı, buna karşılık davacı-karşı davalı kadının da davalı-karşı davalı erkeğe engeli nedeniyle hakaretler ederek aşağıladığı, ailesine hakaret ettiği, davacı-karşı davalı kadının tarafların ekonomik durumu belli olmasına rağmen sürekli alışveriş isteğinde bulunduğu ve bu nedenle sürekli tartışma ortamı yaratarak geçimsizliğe yol açtığı" gerekçesiyle asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğundan her iki eşin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve bir defaya mahsus olmak üzere 25.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadının alacak talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, kadının reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen ve gerçekleşen vakıalara göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, ortak hanede bulunan ev eşyalarını taşıtarak fiili olarak evliliğe son veren, babasının kadına hakaret etmesine sessiz kalan erkeğin daha ziyade kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve hatalı kusur derecelendirmesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kadın vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise sair istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; karşılıklı açılan davaların kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.