Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6199 E. 2024/3574 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hüküm altına alınması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tarafların kusur oranının belirlenmesinde ve bu belirlemeye bağlı olarak hükmedilen tazminatlarda isabetsizlik bulunması, ayrıca kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olması gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/603 E., 2023/788 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/554 E., 2021/1200 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sorumsuz olduğunu, kadına fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesine ve ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ve cevap dilekçelerinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeğe haber vermeden babası ve kardeşine kefil olduğunu ve erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadına şiddet uyguladığı, aile birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği, bu haliyle erkeği tam kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesi talebi ile ziynet alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur değerlendirmesi, velâyet, tazminat ve nafakalar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf itirazının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, tazminat ve nafakalar ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkek, tam kusurlu kabul edilerek asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; Ağrı 2. Asliye Ceza Mahkeme'nin 2019/34 E sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde kadının da erkeğe karşı yaralama fiili nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği, erkek tarafından gönderilen terk ihtarının af kapsamında değerlendirilemeyeceği, erkek tanıkları ... ve ... beyanlarından kadının eve geç geldiği ve bu nedenle ev işlerini yetiştiremediği anlaşılmaktadır. Buna göre tarafların belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakalarda, kadına erkeğe karşı fiziksel şiddet ve birlik görevlerine aykırılık vakıalarının yüklenmesi neticesinde tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir. Mahkemece erkeğin, kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

4.Mahkemece kısa kararda davacının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri hakkında hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına karar verilmek suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.

5.Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Buna göre; tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde, mahkemece yapılacak iş; 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yukarıda belirtilen çelişki sebepleri de giderilmek suretiyle yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden BOZULMASINA,

3-Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...a yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ...'a iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.