Logo

2. Hukuk Dairesi2023/619 E. 2023/1964 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, daha önce aynı konu hakkında verilen ve davalının anne ve babasının kim olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının, mevcut davada kesin delil olarak kabul edilip davanın reddine gerekçe teşkil edip etmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme kararının mevcut dava için kesin delil teşkil ettiği, davacının nüfus kaydının düzeltilmesi talebinin bu karara aykırı olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ...'ın istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalı ... lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ... ...'ın nüfus kayıtlarına göre teyze çocukları olduğunu, ancak davalının nüfus kayıtlarında ana adı ..., baba adı ... şeklinde gözükmesine rağmen bu şahısların gerçekte anne babası olmadığı, nüfus kayıtlarındaki anne ve babası olarak görünen kişilerin öldüğü, gerçek kan bağı olan ana ve babasının kimler olduğu ve sağ olup olmadıklarının bilinmediği, nüfus kayıtlarındaki ana ve babasıyla evlatlık bağının da kurulmadığı, resmi nüfus kayıtlarına göre anne ve babası olarak görünen kişilerin mirasçısı olma hakkının da bulunmadığını, resmi kayıtların gerçek kan bağını yansıtmadığı ve halefiyet kuralı işlemediği için kayıtlardaki anne ve babasının mirasçısı olamadığı gibi onların murislerinden intikal eden mirasında da hak iddia etmesinin mümkün olmadığı, davacının teyzesinin mirasının eşi ile birlikte annesine ve halefiyetle de kardeşlerine ve onların alt soyuna kaldığını, davalının kan bağı yönünden gerçek soy bağının tespiti ile resmi nüfus kayıtlarının hatalı olması sebebiyle düzeltilmesinin gerektiği, hukuki menfaati ve bağlantısı olması sebebiyle açılan işbu davanın kabulüne, davalı ... ...'a ait gerçek soy bağının belirlenerek anne babasının tespiti ile birlikte hazırdaki nüfus kayıtlarının iptal edilerek düzeltilmesine, gerçek anne ve babasının nüfusuna kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde özetle, kesinleşen Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.1985 tarih 1980/113 Esas 1985/198 Kararı ile davalının anne babasının ... ve ... olduğuna karar verildiğini, öncelikle kesin hüküm nedeni ile davanın reddi gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) alt bendinde aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olarak düzenlendiğini, Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, ayrıca kararın kesin delil de teşkil ettiğini, davacının iddialarına ilişkin hiç bir inandırıcı kanıt sunulamadığını, iddiaların dayanağının bulunmadığını, davalıyı miras haklarından yoksun bırakma amaçlı, kötü niyetli olan davanın kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı ..., ... Al, ... tarafından açılan nüfus kaydının iptali davasının Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/113 Esas 1985/198 Karar sayılı kesinleşen kararı ile; davalı ...'ın annesinin ..., babasının ... olduğuna karar verildiği ve nüfus kaydının iptali davasının reddedildiği, davalı ...'ın annesinin ... babasının ... olarak belirlendiğine göre anılan hükmün eldeki dava için güçlü delil oluşturduğu, davalının anne ve babasının kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlendiğinden davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının imha olduğu için içerisindeki delillerin nelerden ibaret olduğunun görülüp tespit edilemediğini, karar kartonundaki örneğe göre kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığını, kesin hükme bağlanmadığını, Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi karar gerekçesinin eksik olduğunu, tanık beyanlarının belli olmadığını, kan gruplarından bahsedilmesine rağmen içeriklerinin yazılı olmadığını, DNA örneklerinden bahsedilmediğini, doğum tutanaklarının soyut şekilde içeriklerinin açıklanmadığını, kararın hükme esas alınamayacağını, ileri sürdükleri delillerin toplanmak suretiyle ... ile davalının kan gruplarının uyup uymadığının araştırılması gerektiğini, Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin karar tarihindeki imkanlar ve teknikler dikkate alındığında modern tıp teknikleriyle DNA tespitinin yapılmadığının ortaya çıktığını, DNA testi yapılmasının zorunlu olduğunu, bilirkişi raporu aldırılmadan, tanıklar dinlenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla Mahkeme kararının bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini beyanla kararın kaldırılarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen red kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine, ancak, davanın reddine karar verilmesi nedeni ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeni ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın reddi ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine gerekçe oluşturulan dosyanın imha edildiğini, delillerin neler olduğunun bu nedenle anlaşılamadığını, anne baba olduklarına ilişkin testin yetersiz olduğunu, bu dosyada gerekli araştırma yapılmayarak eksik inceleme ile karar verildiğini, önceki dosyanın kesin hüküm ve kesin delil teşkil etmeyeceğini, aleyhe hükmolunan vekalet ücretinin de hak arama özgürlüğünü engellediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasında daha önce açılan Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/113 Esas 1985/198 Karar sayılı kararının kesin delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davanın reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 39 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.