"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/449 E., 2023/1286 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/159 E., 2022/563 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli telefonla meşgul olduğunu, kendisinden habersiz borç aldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, kadının davasının reddine, tarafların boşanmalarına, velâyetin baba verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sürekli hakaret ve küfür ettiğini, ikinci çocukları doğana kadar sürekli şiddet uyguladığını, cinsel şiddet uyguladığını, kabul etmediği için evden ayrılmak zorunda kaldığını, bunun üzerine erkeğin kadını başkaları ile aldattığı dedikodusunu yaydığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 27.11.2018 tarih ve 2016/922 Esas,2018/923 Karar sayılı kararı ile kadının evin temizliğini ve yemek işlerini yapmadığı, eviyle ilgilenmediği, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, iki çocuğu da sen al, ben boşanmak istiyorum, şeklinde evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, davalının gsm şirketlerinden gelen dökümlere göre güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, erkeğe fiziki şiddet uyguladığı; erkeğin de kadına orospu, senin ananı avradını sinkaf edeyim, bütün pislikleri senin üzerine atacağım şeklinde hakaret içeren evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve 150,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, erkek yararına 12.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazmianta, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kişisel ilişki süresi, erkek yararına hükmolunan tazminatların miktarı yönünden; davalı- davacı kadın vekili, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti ve kadının reddedilen ve kabul edilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafaka talebinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 17.06.2020 tarih ve 2019/738 Esas, 2020/756 Karar sayılı kararı ile davalı-davacı ... tarafından açılan boşanma davasına yönelik davada, erkeğin 03.07.2017 tarihli cevap dilekçesinin davalı- davacı kadına tebliğ edilmediği, henüz dilekçeler teatisi aşamasının tamamlanmadığı ve birleşen dava yönünden ön inceleme duruşmasının yapılmadığı , Mahkemece dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlanmadan, davalı-davacı kadının hakkını kısıtlayacak ve adil yargılama hakkını etkileyecek şekilde emredici ve açık hükümleri uygulanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, kabule göre de; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olduğu ve bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğu, kadın yönünden vesayeti gerektirir bir durumun olup olmadığının araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesi’nin İkinci Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin 14.12.2021 tarih ve 2020/296 Esas, 2021/602 Karar sayılı kararı ile kadının evin temizliğini ve yemek işlerini yapmadığı, eviyle ilgilenmediği, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, iki çocuğu da sen al, ben boşanmak istiyorum, şeklinde evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, davalının gsm şirketlerinden gelen dökümlere göre güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, fiziki şiddet uyguladığı; erkeğin ise kadına "orospu, senin ananı avradını sinkaf edeyim, bütün pislikleri senin üzerine atacağım" şeklinde hakaret içeren evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, erkek yararına 13.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesi’nin İkinci Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili kadının kabul edilen boşanma davası, kişisel ilişki süresi, iştirak nafakası ile erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın miktarı ile kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası yönünden; davalı – davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası ve fer'ileriyle kadının reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 30.03.2022 tarih ve 2022/693 Esas, 2022/711 Karar sayılı kararı ile davacı- davalı erkeğin kadının görüşme yaptığını iddia ettiği, kadının ise bu telefonların adına kayıtlı olan kişilerce değil kadın arkadaşları tarafından kullanıldığını ileri sürdüğü, Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadığı, tarafların kusur durumunu etkileyecek olan bu durum araştırılmadan davanın esası hakkında hüküm tesisi doğru olmadığı, Mahkemece gerekir ise bu hususta zabıta araştırması da yapılarak, belirtilen telefon numaralarının kimler tarafından kullanıldığı tespit edildikten sonra tarafların kusur durumunu belirlemesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerekçesi ile kadının evin temizliğini ve yemek işlerini yapmadığı, eviyle ilgilenmediği, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, iki çocuğu da sen al, ben boşanmak istiyorum, şeklinde evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, davalının gsm şirketlerinden gelen dökümlere göre başka erkeklerle olağan karşılaşmayacak görüşmelerinin olduğu, ayrıca eşinden habersiz borç para vererek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu; erkeğin ise kadına fiziki şiddet uyguladığı, orospu, senin ananı avradını sinkaf edeyim, bütün pislikleri senin üzerine atacağım şeklinde hakaret içeren evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetlerin babaya verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, davalı-davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, davacı-davalı erkek yararına 13.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazmianta, davalı-davacı kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen davası, kişisel ilişki süresi, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı kadın vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat koşullarının erkek yararına değil, kadın yararına oluştuğunu ileri sürerek kararın kusur, erkeğin kabul edilen davası ve fer'ileri, kadının reddedilen tazminat ve nafaka talebi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat koşullarının taraflardan hangisi yararına oluştuğuna yönelik tespitin doğru olup olmadığı ile yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi,174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...