Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6213 E. 2024/4869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafakaların miktarı ve tazminat taleplerinin yerindeliği konusundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/43 E., 2023/195 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/324 E., 2020/583 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, tarafların boşanmalarına ilişkin olarak verilen hüküm davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı erkek vekili tarafından, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin ise reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1979 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, alkol bağımlısı olduğunu, hakaret ettiğini, kadına kötü muamelede bulunduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadına sert tavırlar takındığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden itibaren aylık 1.400,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 1.400,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 80.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili 05.08.2021 tarihli dilekçesiyle; her ne kadar boşanma hükmü yönünden de İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf edilmişse de bu yöndeki istinaf itirazından feragat ettiklerini ve boşanma yönünden hükmün kesinleştirilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkek vekili tarafından boşanma hükmü yönünden yapılan istinaf itirazından feragat edildiği ve davalı erkek vekilinin dilekçesine istinaden 05.08.2021 tarihinde boşanma hükmünün kesinleştirildiği, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe fiziksel şiddet vakıası kusur olarak yüklenmişse de bu olaydan sonra evlilik birliğinin devam ettiği ve bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine her ne kadar sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakıası erkeğe kusur olarak yüklenmişse de bu vakıanın usulüne uygun olarak ispatlanamadığı, tarafların fiili ayrılığı zamanında kadın tarafından erkeğin yaşadığı konuta yerleştirilen ses kayıt cihazına dayanılarak bu vakıanın yüklenemeyeceği, ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, birlik görevlerini yerine getirmeyen, ortak konuta bakmayan, kadına sert tavırlar takınan erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi için yasal şartların oluştuğu ancak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında miktarının fazla olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve kadın yararına manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası yasal şartlarının oluştuğu, miktarlarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesine göre isabetli olduğu belirtilerek; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının manevî tazminat isteminin reddine, kadın yararına 60.000,00 TL manevî tazminat, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dosyaya sunulan ses kaydının tarafların birlikte yaşadığı ortak konutta çekildiği ve ses kaydının hukuka aykırı delil olmadığı ve hükmü esas alınması gerektiği, erkeğin yüklenen davranışlarının yanında kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu vakıaların da erkeğe yüklenmesi gerektiği, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, maddî tazminat miktarının ise az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, istinaf dilekçesindeki gerekçeleri tekrarla davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ses kayıtlarının hükme esas alınıp alınmayacağı, hukuka aykırı delil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin tarafların boşanmaları yönünden, istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin ise reddedilen yön dışındaki temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.