"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/675 E., 2023/829 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemah Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/42 E., 2022/9 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin müvekkiline sözlü, duygusal, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, eve geç geldiğini, alkol kullandığını ve dışarıda arkadaşları ile vakit geçirdiğini, çocukları ile hiç ilgilenmediğini, müvekkilin uğradığı şiddet sebebiyle zorunlu olarak ailesinin yanına sığındığını, ortak konutun erkek tarafından boşaltıldığını ve eşyaların satıldığını, müvekkiline ve ailesine hakaret edip öldürmekle tehdit ettiğini, ortak çocuklara kendisini aramamalarını ve telefon numarasını silmelerini söylediğini, müvekkiline, çocukların kendisinden olmadığını ve DNA testi yaptıracağını söylediğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, nafakaların her yıl TÜFE/ÜFE oranında artırılmasına, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, hakaret ve darp iddiasına ilişkin müvekkilinin cezalandırıldığını iddia edildiği olayın 05.01.2015 tarihinde gerçekleştiğini, tarafların karşılıklı olarak birbirlerine vurmaları sebebi ile iki tarafın da cezalandırıldığını, kadının müvekkilini sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, müvekkile onu sevmediğini söylediğini, sürekli olarak maddî yetersizlikle suçladığını, üzerine düşen eş vazifelerini yerine getiremediğini, maddî ve manevî olarak evlilik birliğine katkı sunmadığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ve ailesinin müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadının çocukları alarak ortak evi terk ettiğini, müvekkilinin çocuklarını görmesini engellediğini ve köye gelmesi halinde babasının onu öldüreceğini söylediğini, kadının davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşı davanın kabul ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, müvekkil lehine 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin aşırıya kaçar derecede alkol tükettiği, eve geç saatlerde geldiği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, alkolün etkisi altında iken kadını darp ederek ev eşyalarına zarar verdiği, kadını ve kadının ailesini tehdit ettiği, kadına ve kadının ailesine karşı hakaret ve küfür ettiği, eşine ve evine karşı ilgisiz kaldığı, vaktinin büyük kısmını dışarıda arkadaşlarıyla geçirdiği, maruz kaldığı şiddet nedeniyle kardeşinin evine giden kadının eşyalarını kapının önüne bıraktığı ve daha sonra ortak konutu kiraladığı ve eşyaları sattığı, ayrılık döneminde sosyal medya üzerinden gece hayatına ilişkin uygunsuz paylaşımlar yaparak kadına "Köpek gibi dönüp geleceksin bana, annen baban sana bakmayacak" şeklinde mesaj attığı, kadına, ortak çocuklar için DNA testi yaptıracağını söylediği, çocuklarla ilgilenmediği, telefon numarasını silmelerini ve kendisini aramamalarını söylediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının ispatlanmış herhangi bir kusurunun bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının çalışmadığı, düzenli ve sürekli herhangi bir gelirinin bulunmadığı, çocuklar ile birlikte babasının evinde kaldığı, üzerine kayıtlı herhangi bir araç ve taşınmazı bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasındaki erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarını zedeler mahiyette olduğu ve kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelendiği, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tarafların belirlenen sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu erkeğin karşı davasının reddine, kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir, aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine 18.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksullluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurlu davranışların af kapsamında kaldığı, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğe yüklenen kusurlu davranışların af kapsamında kalıp kalmadığı, asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların ayrı ayrı kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.