Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6227 E. 2024/4111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasındaki boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi ve velayetin kime verileceği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/186 E., 2023/1133 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/291 E., 2021/813 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, aile konutu şerhi konulması isteminin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalının istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davacı vekilinin, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Yine reddedilen manevî tazminat yönünden hüküm davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmediğinden davalı erkeğin reddedilen manevî tazminat yönünden de temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davalı erkek vekilinin reddedilen manevî tazminat dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Rusya'dan Türkiye'ye otelde stajyerlik yapmak için öğrenci olarak geldiğini, aynı otelde çalışan kendisinden yaşça büyük fiziksel engelli eşi davalı ile tanıştığını ilk çocuğuna hamile olduğunu öğrenmesiyle birlikte Türkiye'de kalmak zorunda kaldığını, erkeğin aşırı kıskanç ve kadın üzerine baskı kuran bir eş olduğunu, kadını evden dışarı çıkamadığını, komşularıyla bile görüşmesine izin vermediğini görüştüğünde tehdit ettiğini, kadının Rusya'da bulunan ailesi ile görüntülü konuşmasına bile müsaade etmediğini, erkeğin internette arkadaş bulma sitelerine üye olduğunu, kadını aldattığını, çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğin müşterek çocukları iş yerinde ağır şartlar altında çalıştırdığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ve aşağılamada bulunduğunu, çocuklar ile ilgilenmediğini, kadına ve çocuklara harçlık vermediğini, zorunlu ihtiyaçları karşılamadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, kadının çalışmasına izin vermediğini, son kavgada tehdit ettiğini ve kadını sandalye ile darp ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, kadın için 2.000,00TL, müşterek çocuk ... için aylık 3.000,00-TL, ... için aylık 2.000,00-TL. ... için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, yasal faizi ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata, müşterek konut üzerine aile konutu şerhi tesisine konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacı tarafından açılan iş bu davanın haksız ve kötü niyete dayandığını, kadın tarafından sunulan ses video kayıtlarının tarafların özel hayatlarının gizliliğini ortadan kaldırdığını, hukuka aykırı sunulan ses videolarının delil olarak kabul edilmemesi gerektiğini, erkeğin iş göremezlik raporuna sahip olmasına rağmen evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirdiğini, son yaşanan olayda kadının erkeğe "bıktım bu adamdan, ondan nefret ediyorum" demesi üzerine taraflar arasında sözlü atışma başladığını, bu sözlere sinirlenen erkeğin aşağı kata inip sandalyeyi fırlattığını, sandalyenin eşinin koluna geldiğini, erkeğin bu hareketten dolayı çok üzüldüğünü, kadından ve müşterek çocuklardan özür dilediğini, iyi bir eş ve baba olduğunu iddia ederek, davacının davasının reddine, müşterek çocukların velayetlerinin babaya bırakılmasına, erkek lehine 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına "domuzlar, hayvanlar, Allah belanızı versin, seni s.kerim, orospu, domuz" diyerek hakaret ettiği, davacı kadına gözünde morluk oluşacak biçimde şiddet uyguladığı, eve para bırakmadığı, davacıya ekonomik şiddet uyguladığı gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasına kararın kesinleşmesinden itibaren faiz uygulanmasına, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve aylık 800,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile 25.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2021 tarihli kararı ile ... mahallesi, 2112 sokak, no: 6, daire: 3, .../Antalya adresinde bulunan taşınmazın tedbiren davacı ... ile müşterek çocuklar ... ve ...'e tahsisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları, verilen ek karar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın ve çocuklar için kabul edilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları, reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kadın ve çocuklar yararına nafakalar ile tazminatların kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin reddedilen manevî tazminat talebi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

3.Davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.